 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/6461
Karar no : 1995/7722
Tarih : 24.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunulmaktan doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 1.000.000.000 lira manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı T.S.'ye ödenmesine, davacı A.B. Başkanlığı'nın davasının reddine ilişkin hükmün davalılar N.E. ile İ.Y. A.Ş. avukatları tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı N.E. adına Avukat Y.G. ile diğer taraf davacılardan T.S. adına Avukat Z.İ. ve A.B. Başkanlığı adına Avukat İ.K. gelmiş, diğer davalı İ.Y.A.Ş. adına kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Davacılar, davalıların basın yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunduklarını belirterek manevi tazminat istemişlerdir.
Mahkemece, davacı gerçek kişinin istemi aynen kabul edilmiş, diğer davacı Belediyenin ise talebi reddedilmiştir.
Karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya P. dergisinde "R. Belediyeler" başlığı altında yer alan sözler neden olmuştur. Bu yazıda davalı N.E.'nin R.P.'li belediye başkanlarının başarılı olduğunu belirttikten sonra, davacı gerçek kişinin adından söz etmeden davacı belediye başkanlığı seçimini az bir farkla kaybettiklerini, bu belediyenin hizmet yerine 850 milyon liraya araba aldığını, bunun ahlaki düzenden kaynaklandığını, materyalist olarak yetişenlerin de maddeyi esas alacakları anlamına gelen açıklamalarda bulunmuştur.
Dosyadaki delil ve belgelere göre, K.Belediyesi'nden ayrılan davacı belediyeye, davada sözü edilen aracın belediyedeki bazı araçların paylaşımı sırasında başka nitelikte ve daha fazla araçla denkleştirildiği, ancak davacı belediye başkanının binek otomobili olarak onu tercih ettiği, seçimlik hakkını o yönde kullandığı sabittir. İşte bunu eleştiren davalı N.E. de yukarıda özetlenen sözleri kullanmıştır.
Davalı N.E., bir siyasi partinin genel başkanıdır. Başkanı bulunduğu siyasi parti ve yandaşlarının, somut olayla karşılaşmaları durumunda, davacı gibi değil, farklı hareket edeceklerini, doğrunun ve halkınyararına olanın da kendi davranışları olduğunu açıklamıştır. Kullanılan sözlerin istenen amaç arasında bir dengesizlik ve sınır aşılması mevcut değildir. Diğer bir anlatımla, özle biçim arasında dengenin bozulduğundan söz edilemez. Dolayısıyla, davalı N.E.'ninaçıklamasının siyasi sorumluluk sınırları içinde kaldığı, diğer davalı basının da, görevini aşmadan açıklamayı yayınladığı anlaşılmaktadır. Yayının yapılmasına, kamu yararı, güncellik ve gerçeklik unsurlarının varlığı da tartışmasızdır.
Hal böyle olunca, kişilik haklarına saldırıdan söz edilemez. Mahkemenin açıklanan bu yönleri gözetmeden yazılı gerekçe ile kabul kararı vermesi, usul ve yasaya aykırı olup karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalı N.E. yararına takdir edilen 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davacılardan T.S.'ye yükletilmesine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24.10.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.