 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E. 1995/596
K. 1995/2387
T. 21.3.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DANIŞIKLI (MUVAZAALİ) İŞLEM
KARAR ÖZETİ: Danışıklı (muvazaalı) bir hukuksal işlem ile üçüncü kişinin zarara uğratılması ona karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak üçüncü kişiler danışık (muvazaa) nedeniyle tek taraflı veya çok taraflı hukuksal işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, üçüncü kişinin danışıklı (muvazaalı) işlem ile hakkının zarara uğradığının benimsenebilmesi için onun; danışıklı (muvazaalı) işlemde bulunandan bir alacağının mevcut olması ve bu alacağınınödenmesini önlemek amacıyla danışıklı (muvazaalı) işlemlerde bulunduğunun saptanması gerekir.
(818 s. BK. m. 18/2)
Taraflar arasındaki satış iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulü ile 34 93 plakalı otobüsün satışının iptaline ilişkin hükmün davalılar avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Kural olarak üçüncü kişiler (olayımızda davacı) muvazaa nedeniyle hakları halele uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı hukuki muamelelerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü, muvazaalı bir hukuki muamele ile üçüncü kişinin izrar edilmesi ona karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak üçüncü kişinin muvazaalı muamele ile hakkının halele uğradığı-nın benimsenebilmesi için, onun, muvazaalı muamelede bulunandan bir alacağının mevcut olması ve bu alacağının ödenmesini önlemek amacıyla muvazaalı muamelelerde bulunulması gerekir. Muvazaalı muamelede bulunduğu iddia edilen hakkında üçüncü kişinin tazminat davası açmış olması, bu davanın yeterli koşulu değildir. Muvazaalı işlemde bulunanın (olayımızda davalı Hakan'ın) üçüncü kişiye (davacıya) borçlu bulunduğunun gerçekleşmesi ve bu borcunu ödememek için diğer davalıyla muvazaalı şekilde hukuki muamele yapmış olması (davaya konu otobüsünü satması) gereklidir.
Mahkemece, davalı Hakan hakkındaki tazminat davası sonucu beklenilmeden ve davacının adı edilen davalıdan alacaklı olduğu belirlenmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 21.3.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.