 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/513
Karar no : 1995/2281
Tarih : 16/3/1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunulmaktan doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 100.000.000 TL manevi tazminatın 6.12.1993 haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine fazla istemin reddine ilişkin hükmün davacı avukatı tarafından duruşmasız davalılar avukatı tarafından da duruşma istekli olarak temiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalılar adlarına Avukat Hamdi G.. ile diğer taraf davacı adına Avukat Fevzi C.. 'un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlenildikten ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyizine gelince;
Dava, yayın yolu ile kişilik hakkına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı Yargıtay üyesi olup Yüksek Hakimler ve Savcılar Kurulu Üyeliği görevi edeni ile dava konusu yayınla kişilik haklarında saldırıya uğramıştır.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göte değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nısfetle hüküm vereceği Medeni Kanunun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerekçeleştirecek tazminata benzer sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Davaya konu işte yayın yolu ile saldırının ağırlığı ve yukarıdaki ildeler gözetildiğinde davacı için takdir edilen 100.000.000 lira manevi tazminat azdır. Daha uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır.
SONUÇ: temyiz olunan kararın 2 nolu bedde gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davalının temyiz itirazlarının ise 1 nolu benddeki nedenlerle reddine ve davacı yararına takdir edilen 750.000 lira duruşma avukatlık parasının davalılara yükletilmesine ve temyiz edenlerden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16.3.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.