Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/1830
Karar no : 1995/5057
Tarih : 13.6.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün davacı avukatı Şule N... tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davacı adına Avukat Şule N... Erol ile diğer taraf davalı Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü adına Avukat Canan O... ve ihbar edilenler adlarına Hazine Avukatı Müjde A...'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının, maddi tazminatın reddine yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, sahibi bulunduğu apartman dairesinin, davalı banka tarafından yapılan icra takibi sonucunda yeterli araştırma yapılmadan İsim benzerliği nedeniyle bir başkasının borcundan dolayı satıldığını, kendisinin bütün bu olanlardan habersiz bir gece evde oturmakta iken kapıya gelen bir kişinin "bu daireyi ihale ile satın aldım evi boşaltın..." demesi üzerine fenalık geçirdiğini, açtığı tapu iptal ve tescil davası süresince ağır bir stres yaşadığını  ve bunalıma girdiğini ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davalının kastının bulunmadığı, olayın beşeri bir yanlışlıktan kaynaklandığı ve bu yanlışlığın mahkeme kararı ile düzeltildiği gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmiştir.
BK.nun 49. maddesine göre "şahsiyet hakları hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazmin.at namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir...". Şahsiyet haklarının neler olduğu yasada sayılmamıştır. Ancak yerleşmiş elan uygulamaya göre şahsiyet hakları kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünüdür. Şunlar hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, düşünce, ekonomik çalışma ve her türlü özgürlüğü, şeref, haysiyet, itibar, mesken masuniyeti, isim ve resim gibi kişisel varlıklardır. Kişisel varlıklar bu sayılanlarla da sınırlı değildir.
Dava konusu olayda davacı altı yıldır sahibi olduğu dairede eşi ve çocuğu ile birlikte yaşamakta iken bir gece kapısı çalınmış ve gelen kişi evi icra yoluyla aldığını söyleyerek evi boşaltmasını istemiştir. Böyle bir durumda aile reisi sorumluluğu da bulunan davacının bir anda şaşırıp kendini çıkmazda görerek umutsuzluğa kapılması ve ailesine karşı hissettiği sorumluluk duygusunun da eklenmesiyle fenalık geçirmesi, ağır bir stres yaşaması ve bu durumun tapu iptal davası boyunca sürmesi çok doğaldır. Bunun böyle olması insan doğasının bir gereği olup ayrıca kanıtlanması da gerekmez. Saldırı teşkil ettiği ve bu nedenle davacının kişilik değerlerinde iradesi dışında bir eksilme meydana geldiğinin kabulü gerekir. Davalının manevi tazminatla sorumlu' tutulabilmesi için kastının bulunması gerekmediği gibi ağır kusur şartı da 3444 sayılı yasa ile kaldırılmıştır. Davalı banka yeterli inceleme yapmadan davacının evini satışa çıkarmış olmakla kusurludur ve hukuka aykırılık unsuru gerçekleşmiştir.
Ayrıca davacı mobilyacılık yapan yani serbest çalışan bir kişidir. Çevreye karşı borcunu ödememiş ve banka tarafından evi icra yoluyla satılmış bir kişi durumuna düşürülmüştür.
O halde davacının manevi 'zarara uğradığının kabulü ile uygun£ bir tazminata hükmetmek gerekirken bu isteğin de reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın manevi tazminata ilişkin bölümünün iki nolu bentte gösterilen nedenlerle oyçokluğu ile BOZULMASINA , maddi tazminata ilişkin bölüme yönelik temyiz itirazlarının 1 nolu bentte gösterilen nedenlerle oybirliği ile reddine ve davacı yararına takdir edilen 750.000 lira duruşma avukatlık parasının davalılara yükletilmesine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13.6.1995 gününde karar verildi.
KARŞI OY AÇIKLAMASI
Manevi zarar, kişilik değerlerinde objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap, manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamışlardır. Şunlar, kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar (TCK 38), kişilik değerlerinin zedelenmesi-{MK 24), isme saldırı (MK 25), nişan bozulması (MK 85), evlenmenin feshi (MK 126 vd.), babalığın benimsenmemesi (MK 305), bedensel zarar ve öldürme (BK 47) ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). İçlerinden MK 24/2 ile BK 49 daha kapsamlıdır. MK 24'ün belli yerlere yollaması yüzünden böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin, MK 25,143/2, 243,305); bunların dışında BK. 49 uygulanır.
MK. 24 ve BK 49'da belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakkı ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre bu güne dek belirlenmiş varlıklar, açıklananlarla çerçevelidir. (Pierra Tercier, Contribution A L'etude du Tort Moral et de sa Re'paration en Oroit Suisse, Fribourg 1971, s 7,62).Öyleyse teknik ve yaşam koşullarında kişisel varlıklara bir başka kesimin ya da yenilerinin eklenmesini gerektirir ölçüde değişiklik olmadığı gözlemi ile öğreti ve yargısal kararlara koşut olarak yüce çoğunluğun. (bir yandan maddi tazminat koşullarının yokluğu benimsenerek öte yandan ) manevi tazminat verilmesi gerektiği biçimindeki görüşlerine katılamıyorum. O nedenle yerel mahkeme kararı, tümüyle onanmalıdır. 13.6.1995
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini