 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E. 1995/1600
K. 1995/2397
T. 21.3.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAZMİNAT
YARGI KARARLARININ YERİNE GETİRİLMEMESİ
KAMU GÖREVLİSİNİN KİŞİSEL SORUMLULUĞU
KASIT
KARAR ÖZETİ Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili idare aleyhine dava açabileceği gibi kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açabilir. Kamu görevlisinin kastı ise, ancak uygulama isteğinin kendisine ulaştırılması ile belirginliğe kavuşur. Bu nedenle, 2577 sayılı Kanunun 4001 sayılı Kanunla değişik 28. maddesinin ilk bendinde belirtilen "idareye tebliğ" temel alınarak; kamugörevlisinin kişisel sorumluluğuna karar verilemez.
(2577 s. İYUK. m. 28/ilk-4)
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 50.000.000 lira manevi tazminatın 2.9.1994 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine. ilişkin hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Dava, idari yargı kararının uygulanmaması nedeni ile kişisel kusura dayanan tazminata ilişkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 4001 sayılı Yasayla değişik 28/4. maddesi uyarınca, "mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, İdare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açabilir." Kamu görevlisinin kastı ise ancak uygulama isteğinin kendilerine ulaştırılması ile belirginliğe kavuşur. Davacı, bu yoldaki isteğini 20.7.1994 gün ve 4344 sayılı dilekçeyle gerçekleştirdiğini dava dilekçesinde bildirmiş olmasına rağmen, dosya arasında bu dilekçeye rastlanmamıştır. Öyleyse, anılan dilekçe üzerinde durulup davalıların kasıtlarının açığa kavuşturulmasından sonra bir karar verilmesi gerekir.
Yerel mahkemece belirtilen yolda inceleme yapılmaksızın kişisel kusurla değil, İdarenin sorumluluğu bakımından kabul edilmiş bulunan 4001 sayılı Yasayla değişik 2577 sayılı Yasanın 28. maddesinin ilk bendinde belirtilen "idareye tebliğ" temel alınarak davalıların kişisel sorumluluğuna karar verilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle (BOZULMASINA), bozma biçimine göre öteki yönlerin şimdiden incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 21.3.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.