 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/10022
Karar no : 1996/1007
Tarih : 08.02.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalının itirazının 24.720.248 liralık bölümüne olan itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına %30 kanuni faiz uygulanmasına, fazla istemin ve fazla faiz yürütülmesi isteğinin, ayrıca icra inkar tazminatının reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, (...) gereği görüşüldü.
KARAR : Dava, haksız eylem nedeniyle verilen zarar bakımından müteselsil sorumluların ödedikleri tutarın, öteki sorumluya rucüuna ilişkindir.
Taraflar bir bankada görevlidirler. Davalı veznedar; davacılar yöneticidir. Ceza Mahkemesi kararına göre davalı veznedar parayı zimmetine geçirmiş; davacılar denetim görevlerini gereği gibi yerine getirmemelerinden dolayı davalı zimmete geçirme eylemini sürdürme olanağı bulmuştur. Davacılar ödemek zorunda kaldıkları parayı bu dava ile istemişler; yerel mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yarıdan daha az kısmı davacılara bırakılarak yarıdan çok bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir.
Rücuun amacı,birlikte sorumlular arasında hakkaniyete göre denge kurmaktır. BK. 50. maddesi hakimin takdirini temel almıştır: Anılan madde buyruğuna göre, ilgillerin birbirlerine karşı rücu hakları olup olmadığını ve varsa kapsamını hakim takdir edecektir. Bu madde, her ne kadar birden çok kimselerin ortak kusurlarıyla zarar oluşturmalarını düzenlemiş ise de, onu izleyen 51. maddedeki (birden çok kişilerin değişik hukuksal nedenlerden sorumluluğundada) belirtilen kural geçerlidir. Öyleyse çok tipli teselsülde de hakim, rücu kapsamını takdir durumundadır.
Kusur, kapsam belirlemede etkin ise de hakkaniyet onunla birlikte değerlendirilmesi gereken ögelerdendir. Davalı zimmetine parageçiren ve o paradan yararlanan kişidir. Ceza Mahkemesinde belirlenen olguya göre davacıların paradan yararlanmaları söz konusu değildir. öyleyse hakkaniyet ögesi değerlendirmeye alınarak tazminattan çoğu ile davalının sorumlu tutulması gerekirken anılan ölçüde ve yalnızca kusur durmu dikkate alınarak sorumluluğun paylaştırılmış olması, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA (...) (08.02.1996)