 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E:1994/8757
K:1995/4355
T:23.05.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY İLAMI
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 1.000.000.000 lira manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine maddi tazminat talebi ile fazlaya dair manevi tazminat isteğinin reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacı vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.10.2002 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflar adına kimse gelmedi. İncelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi ve aynı gün Tetkik Hakimi B.Mustafa Ş... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
l-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıda bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Olayın oluş şekline, müterafık kusur oranlarına, husule gelen elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda; gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine hak ve nesafet kurallarına göre, hükmedilen 1.000.000.000 manevi tazminatın (az) olduğu açıkça belli olmaktadır.
3-Davacının kalıpçı ustası olarak çalıştığı ve uğramış olduğu zararlandırıcı sigorta olayı sonunda sağ kolunu kullanmasına engel olacak biçimde %42 oranında meslek kazanma güç kaybına uğradığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Davacının yaşı, mesleği yapılan işin özellikleri dikkate alındığında artık kalıpçı ustası olarak çalışacağının düşünülmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Öte yandan bu nitelikte bir iş göremezlik durumuna giren davacının ülkemizin koşulları dikkate alındığında çalışarak yaşlılık aylığına hak kazanacağının kabulü isabetli değildir. Bu durumda dosyadaki tüm bulgu ve deliller gözönünde bulundurularak gerektiğinde, uzman kişilerden de görüş alınmak suretiyle davacının ileri de çalışarak yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmayacağı, yaşlılık aylığına hak kazanmasının üstün olasılık olup olmadığı belirlendikten sonra hesap raporunun düzenlenmesi başka bir anlatımla pasif dönem için kayba uğrayıp uğramayacağının ortaya konması gerekirdi. Mahkemece bu yönde bir belirleme yapılmaksızın, pasif devre zararının olmadığı kabul edilerek düzenlenen hesap raporu dayanak alınarak maddi tazminatın karar altına alınması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA , temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 15.10.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.