 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E. 1994/7768
K. 1994/10075
T. 21.11.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
PTT. YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU
ZARARA UĞRAYANIN TAZMİNAT HAKKI
BİLİRKİŞİ İNCELEMESİNİ GEREKTİRMEYEN DURUM
KARAR ÖZETİ: Davacı adına taahhütlü mektupla gönderilen ve sınav günlerini içeren belgelerin davacıya ulaştırılamadığı, kaybolduğu ve sonucunun bilinmediği belirlendiğine göre; olayda, zarara uğrayan davacıdır Gönderen zarar görmemiştir. Uyuşmazlık, sorumluluk yönünden teknik ve özel bilgiyi gerektirmediğinden, bilirkişi incelemesi yapılması da usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle, davacının uğradığı zarar belirlenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
(818 s. BK.m.41)
(1086 s. HUMK. m. 275)
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukat tarafından temyiz edilmesi üzerine, tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Davacı, davalı idarenin sınav gününü belirten belgelerin tebligatını yapmamakla zarara uğradığını belirterek tazminini istemiştir.
Mahkeme, davanın gönderici tarafından açılmadığını belirterek talebin reddine karar vermiştir.
Dosyadaki delil ve belgelere göre, davacı adına 15.5.1991 tarihinde, 4850 numaralı taahhütlü mektupla gönderilen ve sınav günlerini içeren belgelerin davacıya ulaştırılamadığı, kaybolduğu ve sonucunun bilinmediği anlaşılmıştır. Şu durumda, davacının sınav belgelerini zamanında alamadığı ve sınava da giremediği sabit olduğuna göre, bu yüzden,zarara uğradığının kabulü gerekir. Olayda; zarara uğrayan davacı olup, gönderen zarar görmemiştir. Bundan dolayı mahkemenin bilirkişi mütalaasını esas alan ret gerekçesi doğru değildir. Kaldı ki uyuşmazlık, sorumluluk yönünden HUMK.nun 275. maddesi uyarınca teknik ve özel bilgiyi gerektirmediğinden, bilirkişi incelemesi yapılması da usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan, uyuşmazlığın çözümünde 5584 sayılı Posta Kanununun 50. maddesinin uygulama olanağı da bulunmamaktadır. Sözü edilen hüküm, parasal değeri olan maddeleri içermektedir. Bu nedenle de, davaya konu olan olayda uygulama olanağının varlığından sözedilemez.
O halde, işin esası incelenmek suretiyle davacının uğradığı ,zararın belirlenerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmek gerekirken yazılı olan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 21.11.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.