Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 1993/7185
Karar No: 1994/963
Tarih: 10.2.1994

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı gedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu:
Davacı kurum davalının KİT komisyonunda kurumunun hesaplarının görüşüldüğü bir sırada kurumun manevi kişiliğine saldırıda bulunulduğundan bahisle tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkeme, davalının kullandığı sözler eleştiri sınırları içinde olup,yasama ve denetim görevi ile ilgilidir.Amacı davacı kurumu küçük düşürmek olmadığından talebin reddine karar vermiştir.
Davacı TRT kurumu olup davalı da TBMM üyesidir. KİT komisyonundaki konuşma sırasında davalı aynen "...TRT nin tarafsız olmadığını ve büyük bir ahlak tahribatı içerisinde bulunduğunu, adeta aynı tabirimi, mazur görün PKK gibi bu devleti bu milleti yıkmak gibi bir ihanetin içerisinde bulunduğu noktasında konuşmamı devam ettireceğim ..." , "...Ben TRT demeyeceğim. Çünkü Türkiye sözünü burada maalesef kaldıracağım RT diyeceğim..." sözlerini kullanmıştır.
Anayasanın 83/l.maddesinde, "TBMM Üyeleri meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, bunları meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar." ilkesi yer almaktadır. Burada tanımı yapılan ve amaçlanan sorumsuzluk ,TBMM üyeliği görevinin kaçınılmaz ve ihmal edilmez bir gereğidir. Gerçekten bir üye TBMM de kullandığı bir sözden dolayı" hakkında kovuşturma yapılacağı .aleyhinde tazminat davası açılacağı endişesi altında olursa,özgür düşünemez ve konuşamaz.
Ne var ki bu özgürlük ve sorumsuzluk, her hak gibi mutlak ve sınırsız değildir. Ancak bu sınırın nasıl belirleneceğinin de saptanması gerekli ve zorunludur.Maddede öngörülen sorumsuzluk ilkesini, her somut olayın özelliğine göre uygulanmak gerekir. Sorumsuzluğun kötüye" kullanılıp kullanılmadığını saptamak, söz ve davranışın maddedeki konulmuş amacına aykırı olup olmadığına göre sonuca varılmalıdır. Bu yolda yapılacak bir yargı denetiminin, Anayasanın yukarıda yer alan madde ile öngörülen ilkeyi zedeliyeceğinin düşünülmesi doğru değildir. Çünkü TBMM üyesi görevini yaparken haklı görülebilecek bir gerekçe, olmadan intikam almak ve siyasi amaçla başkasının kişilik haklarına saldırıda bulunamaz. Böyle bir saldırının hukukun koruması altında olması da düşünülemez. Aksi halde eleştiri sınırları içinde söylenmesi imkan dahilinde olan hususların beklenen özen gösterilmeden bu müessese kalkan yapılarak başkalarının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek şekilde kullanılması Anayasada kabul edilmiş değildir. Hatta Milletvekilleri başkasının kişilik haklarına karşı alalade bir kişiden daha fazla özen göstermelidirler. Çünkü Milletvekilleri seçmenin güvenini alarak görev yapan saygın kişiler olarak tutum ve davranışlarında örnek olmak ve görevin önem ve güncelliğine uygun davranmak zorundadırlar. Maddenin kişiler üzerinde adalet duygusunu zedelemeye yol açacak biçimde yorumlanması ve kullanılmasına olanak yoktur.
Davacı kurum bir tüzel kişi olarak nitelikçe gerçek kişilerin kişiliklerine özgü olanların dışındaki haklara sahiptir. Bu hakların herhangi bir saldırıda zarara uğraması halinde manevi tazminat talebinde bulunabilir.
Somut olayda davalının yukarıda alınan sözleri itibariyle davacı kuruma karşı çok ağır sözler kullandığı onu Devlet düşmanı Devleti yıkmaya yönelik faaliyetler içindeki bir kurummuş gibi zihinlerde duraksama yaratacak düşüncelerde bulunduğu bu haliyle Anayasanın 83.maddesinde öngörülen koruma sınırlarını aştığının kabulü ile davacı yararına tazminata hükmedilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın tümden reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10.2.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini