 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 1993/420
Karar No: 1993/13214
Tarih: 18.11.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.49
Taraflar arasındaki manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 7.500.000 lira manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu:
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Dava, basın yoluyla kişilik hakkına saldırı iddiasıyla manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, Bugün Gazetesinin 4.6.1991 günlü nüshasında "Canlı Hayvan Tüccarı Kadın Tüccarı Çıktı" başlığı altında yayınlanan olay açıklamaları ile davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu ve BK.nun 49. maddesindeki öngörülen koşulların oluştuğu kabul edilerek isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Basının haber verme hakkının bir kişilik hakkı ile çatışması halinde haber verme hak ve hürriyetinin üstün tutulabilmesi ancak bu hakkın kullanımında hukuka aykırı davranılmamış olması koşulunun gerçekleşmiş bulunmasına bağlıdır. Eğer verilen haber gerçek ve güncel ise, haberin verilmesinde kamu yaran varsa ve konu ile ifade arasında düşünsel bağ mevcud ise haber verme hakkının kullanılmasında hukuka aykırılığın bulunmadığı kabul edilir. Ancak buradaki gerçeklik, somut gerçeğe değil, olayın haber verildiği andaki veriliş biçimine uygunluk şeklinde anlaşılmalıdır. Daha özet bir ifade ile gerçeklik olayın varlığının gerçek olması anlamına gelir. Basının maddi gerçeği saptadıktan sonra bunu haber konusu yapmasını kural olarak benimsemek, onun haber verme hakkının sınırlandırılması anlamını taşır ve verilen haber güncelliğini ve dolayısiyle haber olma niteliğini yitirir.
Dava konusu haber yukarıda değinilen hukuki esaslar çerçevesinde ele alınıp değerlendirildiğinde hukuka aykırılığın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki dava dışı Aylin Çatık'ın annesi Kerime Çatık 21.5.1991 günlü dilekçesi ile Cumhuriyet Savcılığına başvurarak, kızının davacı Adnan Çatık'ın yanında çalıştığını bu kişinin kızına sık sık sermaye ve hayat kadını olarak çalışmayı telkin ettiğini, muhtemelen kızlığını da bozduğunu ve metresi olan Mehtap isimli kadını kızının kandırılmasına aracı yaptığını ve kızını fuhuşa teşvik ettiğini kızının kaybolmasından davacının sorumlu olduğunu bildirmiş 23.5.1991 gününde zabıtada verdiği ifadesinde de kayıp kızının 22.5.1991 tarihinde kendisine telefon ederek kendisini davacı Ayhan'ın geneleve sattığını söylediğini beyan etmiştir. Aylin Çatık bulunduktan sonra verdiği 27.5.1991 günlü ifadesinde davacı Hamdi Ayhan ile cinsel ilişkide bulunduğunu daha sonra işyerini kapatmak istemesi nedeniyle işten çıkardığını ve davacı Hamdi Ayhan'ın dostu olduğunu bildiği Mehtap Karagöz isimli kadınla İstanbul'a gittiğini bu kadının kendisini burada satmak istemesi üzerine, oradan kaçtığını bildirmiştir. Davacı Ayhan hakkında reşit olmayan mağdureyi alıkoymak, ırza geçip kızlık bozmak suçlarından 4.6.1991 günlü iddianame ile kamu davası açılmıştır. Davalı gazete 4.6.1991 tarihinde hadisenin bu oluş ve gelişme biçimine dayanarak konuyu haber şeklinde kamuoyuna yansıtmıştır. Şu duruma göre Gazetenin hareketinde hukuka aykırılık söz konusu değildir ve objektif habercilik esaslarına sadık kalınarak yasal fonksiyonunu yerine getirmiştir. Haber verildiği anda gerçektir.
Açıklanan bu hususlar gözönünde tutulmadan davanın kabulünde isabet yoktur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle ( BOZULMASINA ) bozma nedenine göre öteki itirazların incelenmesine şimdilik yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi.