 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E. 1991/5141
K. 1992/11254
T. 22.10.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ORTAK ESER
ÖZET Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 10/1. maddesi; "birden fazla kimsenin iştirakiyle vücuda getirilen eser ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa, eserin sahibi onu vücuda getirenlerin birliğidir"kuralı ile "ortak eser" kavramını kabul etmiştir.
Ortak eserden söz edebilmek için,"eserinbirden fazla kimsenin yaratıcı ortak çabası ve katkılarıyla meydana gelmesi gerekir.
(5846 s. FSEK. m. 10/1)
Taraflar arasındaki tesbit davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı (Osmanlı imparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Çağlarında Türk Kazı Tarihi) isimli 12 ciltlik eserin hazırlanmış hali ile yayınlanması durumunda telif ücretinin % 65'inin Hamit mirasçısı davalı Erdeme, % 15'inin davacı Sadi'ye, % 10'unun davacı Zarife ve % 10'unun da davalı Erdoğan'a ait olacağının tespitine ilişkin hükmün süresi içinde davacılar avukatı ile davalılardan Erdem avukatı taraflarından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Davacılar Sadi ve Zarif; davalı Erdoğan ve diğer davalı Erdemin miras bırakanı Hamit Zübeyir ile birlikte "Osmanlı imparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Çağlarında Türk Kazı Tarihi" isimli eseri hazırladıklarını, ancak Zübeyirin ölümünden sonra davalı Erdem'in eseri yalnız Hamit adına basılmak üzere eser sahibi olarak Kültür Bakanlığı'na verdiğini, bu nedenle ortak esere ait telif ücretinin hangi oranda paylaştırılacağının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, eser sahibinin Hamit olduğunu kabul etmiş, ancak eserin hazırlanmasında davacılar ve davalı Erdoğan'ın katkıları gözetilerek 12 ciltlik eserin hazırlanmış haliyle yayınlanması durumunda telif ücretinin % 65'inin Hamit varisi Erdem. % 15'inin davacı Sadi, % 10'unun Zarif ve 10'unun da davalı Erdoğan'a ait olacağının tespitine karar vermiştir.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 10/1. maddesi; "birden fazla kimsenin iştirakiyle vücuda getirilen eser ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa, eserin sahibi onu vücuda getirenlerin birliğidir" kuralı ile "ortak eser' kavramını kabul etmiştir.
Ortak eserden söz edebilmek için, "eserin birden fazla kimsenin yaratıcı ortak çabası ve katkılarıyla meydana gelmesi" gerekir. Çaba ve katkıların az veya çok olması önemli değildir; yeter ki "yaratıcı çaba ve katkı bulunsun (Ayiter, Hukukta Fikir ve Sanat Ürünleri, s:100). Bu nedenle çaba ve katkının nicelikli değil nitelikli olması gerekir. Sırt yol gösterme veya yardım etmek ortak eser için yeterli olamaz. Bir sanat eserinin yaratılması için" onun şekillenmesine eylemli olarak yaratıcı çaba ile katılmak" gerekir.
Bir eserin yaratılmasına yardımın söz konusu olması halinde ise; çaba, yaratıcı olmamakta yaratıcı çabaya bağımlı olarak görülmektedir. Bir teknik ressamın kendisine verileni çizmesi, bir profesörün yazacağı bilimsel eser için asistanın bibliyografyaya malzeme toplaması, heykeltıraşın yardımcısının kendine verilen modele göre bronz kalıbını hazırlaması veya taş blok yontması gibi hallerde ortak eserden söz edilemez (Ayiter, age., s. 101). Nitekim FSEK. nun 10/111. maddesinde bu "bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan teknik hizmetler veya teferruata ait yardımlar iştirake esas teşkil etmez" şeklinde açıklanmıştır. Bu durumda yapılan yardım, bir vekalet veya eser sözleşmesi ilişkisini ortaya koyar.
Olayımızda, davacıların davalı Erdoğan'ın eserinin hazırlanmasında yaratıcı çaba katkıların bulunmadığı, ancak eserin yaratılmasına yardım ettikleri anlaşılmaktadır. Davacı Zarif, eser için Devlet arşivlerinde tarama yaparak buldukları belgeleri zaman zaman tercüme de yaparak yazar Hamit'e göndermiştir; diğerleri de Hamit'in hazırladığı yazıları daktilo etmek ve belge toplamak gibi yardımlarda bulunmuşlardır. Davacılar, esere kendilerinin de yaratıcı çabalarının katkılarının bulunduğunu kanıtlayamamışlardır. Aslında davacıların eserin meydana gelmesinde kendi çaba ve katkılarının "yaratıcı çaba olduğu yolunda bir iddiaları da yoktur. Nitekim, davacı Zarif'in davalı Erdem'e yazdığı 29 Kasım 1986 günlü mektupta ki kitabı birlikte yazdık diyemezler. Yardım ediyorlardı, yardımları da şöyle idi; Hamit Bey bütün zamanını gecesini gündüzünü harcayarak kısım kısım kaleme aldığı notları bir araya getirip tamamladığı bahisleri daktiloya çekmek; belgeleri Hamit Beyin isteği ve tavsiyesi olmasa idi, ben neden, niçin inceleyecek ve bulduklarımın fotokopilerini gönderecektim; fikir ve düşünce yalnız Hamit Beyindir..." şeklindeki açıklamaları da katkının yaratıcı olmayıp yardım şeklinde olduğunun kabulünün doğru olduğunu göstermektedir.
O halde; mahkemenin, eserin sahibinin Hamit olduğu yolundaki kabulü doğrudur; ancak buna rağmen eserin telif hakkı bedelini taraflar arasında paylaştırması ise hatalı olmuştur. Davacıların yardımları nedeniyle sözleşmeye dayanan bir alacak hakları varsa bir eda davasıyla istenmesi olanağı olduğu da unutulmamalıdır.
SONUÇ Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı Erdem yararına BOZULMASINA, aynı nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının reddine ve davalı Erdem'den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 22.10.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.