 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1991/4731
K: 1991/4134
T: 02.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı idare avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : Davacı, davalıların miras bırakanının kullandığı motorlu aracın, taşınmazına çarpmasıyla gerçekleşen zararının tazminini istemiştir. Mahkeme, yerde fren izi bulunmadığı olgusundan hareketle, olayın teknik arızadan meydana geldiğini kabul ederek ölenin kusurlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Dava, motorlu aracın işletilmesinden meydana gelmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesi gereğince "motorlu aracın işleteni" kusursuz sorumluluk ilkelerine (tehlike sorumluluğu) göre sorumludur. Mahkeme, olaya uygun yasa hükmünü kendiliğinden uygulamak zorundadır. Motorlu aracın plakası belli olmasına, ileri sürülen vakıalarda bir değişiklik olmamasına göre; hakim, usulün 75/3. maddesinin kendisine verdiği yetkiden de yararlanarak aracın malikini ve işleteninin kim olduğunu tesbit edebilir.
Diğer taraftan mahkeme, olayda fren izinin bulunmamasını fren sisteminde mevcut bir teknik arızaya bağlamıştır. Oysa, tecrübe kuralları, fren izinin bulunmadığı her olayda teknik arızanın mevcut oluduğunu ortaya koymamaktadır; aksine motorlu aracın ana yolda giderken yoldan çıkarak binaya çarpmasında teknik arıza olsa bile sürücünün kusurlu olduğunu gösterir. Teknik arızanın var olduğu varsıyımlarla değil, gerçek olgularla kanıtlanmalıdır. Davacılar bu yolda kanıt gösteremedikleri gibi hazırlık soruşturması sırasında bilgilerine başvurulan bilirkişiler olayın aşırı hızdan kaynaklandığını açıklamışlardır.
O halde davalıların miras bırakınının motorlu aracın işleteninin olmasa bile, kusuru nedeniyle Borçlar Kanunu'nun 41/1. maddesi gereğince sorumlu olduğu kabul edilmelidir.
Mahkemenin eksik inceleme ve kanıtların hatalı değerlendirilmesine dayanan hükmü usul ve yasaya aykırı olup hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 2.5.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.