 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1990/9380
K: 1991/8220
T: 01.10.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki birleştirilen tazminat davaları üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 12.966.615 liranın ilk dava tarihi olan 2.2.1989 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün davalı avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla Yasaya uyun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Bilindiği gibi zarar, haksız eylemin işlenmesinden önce mağdurun mal varlığının içinde bulunduğu durum ile eylemin işlenmesinden sonra malvarlığının içinde düştüğü durum arasındaki farktan ibarettir. Bunun içindir ki, bu farkın meydana geldiği günde doğmuş olan zararın ödetilmesi suretiyle telafisi yoluna gidilmek zorunludur. Diğer bir ifade ile zararın meydana geldiği gündeki durum gözetilerek giderilmesi gerekir. Mahkemece bu ilke gözetilerek haksız fiilin meydana geldiği ve tesbitin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Bayındırlık Bakanlığı 1988 yılı birim fiyatlarının esas alınması gerekirken, keşif ve bilikişi incelemesi yapıldığı gündeki 1989 yılı birim fiyatlarını esas alan bilirkişi raporunun hükme dayanak yapılması bozmayı gerektirmiştir.
3 - Davacı taraf bu dosya ile birbirleştirilen ek davayı 22.1.1990 tarihinde açmıştır.
Borçlar Kanununun 60. maddesi uyarınca davacı tarafın zarar ve failine ıttıla tarihi en geç tesbit günü olan 13.10.1988 tarihidir. Bir yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olup, ek davanın zamanışımı nedeniyle reddi gerekirken, davalının ek davaya ilişkin zamanaşımı def'inin reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
4 - Dava gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 4. maddesinin 2. fıkrası hükmü nazar alınarak aynı avukat tarafından izlenen ve ayrı ayrı emek ve çaba harcanmasını gerektirmeyen ayrı konudaki birden çok işin sayısı dikate alınarak her biri için tarifelerde yazılı miktarlardan belli bir kısmı için indirim yapılmaması da ayrı bir bozma nedenidir.
5 - Davacının taşınmaz üzerindeki mülkiyetinin tesbiti için tapuda kaydı celbedilmiştir. Gelen tapu kaydında davacı paydaş değildir. Belediyeden celbedilen emlak beyannamesi verildiğine ilişkin liste mülkiyeti gösterir yeterli kanıt değildir. Davacının binanın maliki veya paydaşı olup olmadığı mahkemece yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
6 - Davalı dava konusu binanın tesbit tarihinden sonra 11.11.1988 gününde tamamen yandığını savunmuştur. Hükme dayanak yapılan 5.7.1989 tarihli bilirkişi raporunda binanın yanmış olup olmadığını, yangının binanın değerine etkisi artışılmamış, yangından hiç sözedilmemiştir. Binanın yanıp yanmadığı mahkemece araştırılarak, gerçekten yanmış ise binanın değerine bir etkisi olup olmadığı bilirkişiye tesbit ettirilmek gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda 2, 3, 4, 5, 6 nolu bendlerde yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 1 nolu bendde gösterilen nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, davalı Karadeniz Bakır İşletmeleri A.Ş. yararına takdir edilen 100.000 lira duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 1.10.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.