 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1990/4728
K: 1991/4131
T: 02.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki haksız tahliyeden doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine (...) dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - (...)
2 - Davacı, davalıya ait taşınmazda kiracı iken, 6570 sayılı kanunun 7/b maddesi gereğince ve ihtiyacı nedeni ile tahliye edildiğini; bu yerin tahliyeden sonra davalı tarafından kiraya verildiğini ileri sürerek yeni tuttuğu yer nedeni ile fazladan ödemek zorunda kaldığı kira farkının davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davalının ancak taşıma gideri ile yeni tuttuğu yere yapmak zorunda kaldığı badana ve sair giderlerini dava konusu yapılabileceği; ancak kira farkının istenemeyeceği gerekçesi ile isteğin reddine karar vermiştir.
Dava, haksız eylemden (BK.m. 41 ) kaynaklanan tazminata ilişkindir. Davalının somut olaydan sorumlu olabilmesi için kusur, hukuka aykırılık, zarar ve illiyet bağı unsurlarının gerçekleşmiş olması gerekir. Davalı 6570 sayılı kanunun 15. maddesine aykırı olarak tahliye ettirdiği daireyi 3 sene dolmadan başkasına kiraya vermekle yasanın emredici kuralına aykırı davranmıştır. Davalının bu eyleminin; kusur ve hukuka aykırılık unsurlarını oluşturduğu her türlü tartışmanın dışındadır.
Diğer taraftan davacının tahliye edildiği davalıya ait daireye göre daha fazla kira ödemek zorunda kalarak zarara uğradığı da bir gerçektir.
O halde sorun, kira farkı nedeni ile davacının malvarlığında meydana gelen eksilme (zarar) ile davalının eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığında toplanmaktadır. Uygun illiyet bağında, olayların normal akışına ve hayat deneylerine göre, somut olayda gerçekleşen türden bir sonucu meydana getirmeye elverişli olan veya bu türden bir sonucun gerkçekleşmesi ihtimalini objektif ve önemli ölçüde olarak artırmış bulunan zorunlu şart önemlidir. Olayımızda zararlı sounuç gerçekten ihtiyacı olmadığı halde davacıyı bu yerden tahliye ettirmekten ve sonra da bu yeri yasaya aykırı olarak kiraya vermekten kaynaklanmıştır. Bu nedenle davacının eylemi, zararı gerçekleştiren zorunlu şart niteliğindedir; davalı, davacıyı tahliye ettirmemiş olsa idi fazla kira ödemek zorunda kalmayacaktı. O halde olayda uygun illiyet bağının bulunduğu da kabul edilmelidir.
Mahkemenin sorumluğun unsurlarını yeterince değerlendirmeden hüküm kurmuş olması yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın ikinci bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, 2.5.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.