 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1990/2498
K: 1990/7814
T: 25.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 2.150.000 liranın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalılardan Ceren Erim'e velayeten Bingül Coşkuner avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, davalıların murisi ve kendisininde oğlu olan Ergün Erim'in ölümü ile cenaze nakli ve mezarı için 2.150.000 lira gider yaptığını belirterek bunun davalılardan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, yapılan giderlerin ahlaki bir görevin yerine getirilmesi ile ilgili olmadığı gerekçesi ile istemi aynen kabul etmiştir.
Hukuken yardım etmek zorunda olmadığımız kişilere ahlaki bir görevin gereği olarak yardım etmeyi düşünebiliriz. Böyle bir yardım toplumsal yaşamın ve nezaketin kurallarının bir sonucu olarak yerine getirilir. Bundan dolayıdır ki yasa koyucu ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi için verilen şeyin geri istenemiyeceğini öngörmüştür. Bu tür ifaların eksik borçlarda olduğu gibi geri istenemiyeceği belirtilmektedir. İfada bulunan özel durumu itibariyle kendisini borçlu hissettiği için yapılan ödeme bir bağışlama da teşkil etmez.
Olayda, davacı baba ölen oğlunun cenazesinin nakli ve gömme masraflarını istemektedir ki bu tür giderler (bir baba için ölen oğlunun cenaze giderlerinin yapılması) baba için ahlaki bir ödevidir. Toplumsal kural ve geleneklerimiz, aile bağlarımız, ölüye karşı son ödevin yapılmasındaki gereklilik bu sonucu zorunlu kılmaktadır. Bunu olanğı olduğu halde asgari ölçüler içinde yapmıyan bir baba ahlaki ödevini yerine getirmemekten dolayı kınanır. İşte ahlaki ödevde bu kınanmaktan kurtulmak için yerine getirilmekte ve böylece toplum içinde iyi insan sıfatını sürdürmektedir.
Olayın özelliği, tarafların yakınlığı gözönünde tutularak yapılan ödemeyi ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi amacıyla ifa edildiğinin kabulü gerekirken gerekçe göstermeden aksi düşünce ile isteminin kabulü doğrultusunda hüküm kurulması bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle (BOZULMASINA), 25.10.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.