 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1990/14104
K: 1991/676
T: 04.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamın yazıl nedenlerden dolayı toplam 11.000.000 lira maddi ve manevi tazminattın olay tarihinden itibaren yasal faziyle birlikte davalılarından müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminata dair fazla istemin reddine ilişkin hükmün davalı Fuat Y. avukatı tarafından duruşmasız, davalı SSK. Genel Müdürlüğü avukatı tarafından da duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Dava, Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince davalı Kuruma yükletilen tıbbi yardım sırasında davacının beden bütünlüğünün zarar görmesinden kaynaklanan tazminat isteğini kapsamaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın Sosyal Sigortalar Kanunundan kaynaklandığı kabul edilmelidir.
Davacı, uyuşmazlığın Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamından kaynaklandığı düşüncesiyle davayı iş mahkemesinde açmış ve işin esası hakkındaki hüküm kurulmuştur. Ancak bu kararın Yargıtay denetimi sırasında; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, "uyuşmazlığın Sosyal Sigortalar Kanunundan kaynaklanmadığı" gerekçesiyle iş mahkemesinin görevli olmadığına karar vermiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 3156 sayılı yasayla değişik 25/3. madesiyle getirilen (temyiz incelemesi sonucu kesinleşen görev ve yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar) kuralı karşısında artık Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi tartışalamaz.
Davacıya Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince yapılan tıbbi yardımın tıp kurallarına aykırı yapılması sonucu çalışma güçünü % 4 oranında kaybedecek derecede sakat kaldığı anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı Sigorta arasındaki ilişki Sosyal Sigortalar Kanunundan doğduğuna ve yasada zamanaşımı süresi de belirlenmediğine göre olaya uygulanması gereken zamanaşımı süresi Borçlar Kanununun 125. maddesi gereğince 10 yıldır ve olay tarihi ile dava tarihi arasında bu süre dolmamıştır. O halde davalı Kurumun zamanaşımına yönelik savunması yerinde değildir. O halde davalı Kurumun zamanaşımına yönelik savunması yerinde değildir.
Tıbbi tedavinin hukuka aykırı olarak sonuçlanması ve hükmedilen tazminatların miktarına göre davalı kurumu işin esasına yönelik diğer temyiz itirazları de yerinde görülmemiştir.
2 - Davalı doktar bir kamu görevlisidir. Anayasamızın 129/5. maddesine göre "memur ve kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kişilere verdikleri zararlardan dolayı yalnız idare aleyhine davacı açılır." O halde mahkemenin bu emredici kuralı gözetmeden davalı doktoru da tazminatla sorumlu tutması bozma nedenidir. Mahkemece yapılacak iş, davalı doktar hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın ikinci benette gösterilen nedenlerle davalı doktar Fuat Y. yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer itirazların incelenesine gerek bulunmadığına, davalı Sosyal Sigortalar Karumunun temyiz itirazlarının birinci bentte gösterilen nedenlerle reddine ve onun hakkındaki hükmün ONANMASINA, 4.2.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.