 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1990/1292
K: 1990/1995
T: 08.02.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dava bir parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
KARAR : Davada taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi istendiğine göre bu istek içinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesi isteminde varlığını kabul etmek gerekir. Hal böyle olunca öncelikle keşif yapılarak 634. sayılı kat mülkiyeti kanununun 50. maddesi uyarınca binada kat mülkiyetinin kurulup kurulmayacağının araştırılması, şayet bu mümkünse ikinci aşamada aynı yasanın 10. maddesi uyarınca pay ve paydaş adedine göre gerektiğinde ivaz ilaveside gözönünde tutularak herbir paydaşa veya hisseli kalması konusunda anlaştıkları takdirde anlaşan paydaşlara birer bağımsız bölüm isabet edecek şekilde taksim olanağı bulunup bulunmadığının tesbiti icabeder. Payların denkleştirilmesi, gerektiğinde ivaz ilavesi ve gruplama ortaklar anlaşamazlarsa kur'a çekmek suretiyle hangi bağımsız bölümün hangi ortağa isabetinin belirlenmesi sadece muristen kalan taşınmazlar için mümkündür. Yoksa müşterek paydaşların herbiri arsa payına karşılık belirli bir bağımsız bölüm almış, onu kullanıyorsa paydaşların diğerinin kullandığı bağımsız bölümde hakkı yoksa ivaz ilavesi, pay denkleştirilmesi, kura çekme gerekmez. O bölümün paydaşa verilmesi icabeder. Bundan sonra aynı kanunun 3. maddesi uyarınca değerle oranlı olarak bağımsız bölümlere arsa payı tahsisi gerekir. Bölümlere arsa payı tahsisi gerekirkende daha önce gelişi güzel verilen zemindeki arsa payları nazara alınmaz. Bu işlemler için bir hukukçu ve iki teknik elemanın bilirkişi olarak seçilmesinde yarar vardır. Bu aşamadan sonra taksimi isteyen tarafa kat mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde sayılan belgeler tamamlattırılır. Ondan sonra arsa payları bu paylara karşılık verilen bağımsız bölüm numaraları vasahipleri belirtilerek kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilir.
Olayımızda; Davacılar ortaklığın 634 sayılı kanuna göre kat mülkiyeti tesisi suretiyle giderilmesini istemişlerdir. Yapı tarzı itibariyle engel durumu bulunmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi mütalaasında, bodrum, zemin ve diğer üç normal katta birer daire olmak üzere, toplam 5 normal dairenin bulunduğu belirtilmiştir. Çekme katın dairelerden birinin eklentisi ya da depo nitelikli olduğu, normal daire bulunmadığı nedeni ile kat mülkiyetinin tesis edilmeyeceği sonucuna varılmıştır. Ancak o bölümün projeye ve fiili duruma göre ne durumla olduğunun kesin olarak tesbit edilmesi gerekmektedir. Bunun sonucuna göre o bölümün tüm paydaşlar ve bağımsız bölüm malikleri için müşterek yer olarak bırakılmasının mümkün olup olmadığı da mütala olunmalıdır. Bu yerlerden yeterli araştırma yapılmamış olması ve yazılı şekilde red kararı verilmesi usulsüz olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarda açıklanan sebeplere temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, İstek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 8.2.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.