 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1990/11767
K: 1991/11360
T: 24.12.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenleden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - (...)
2 - Davacı ile davalılar kooperatif tarafından yapılmış blokun alt üst dairelerinde oturmakta olup davacı davalıların atık su deşarj bağlantılarının bozuk olması nedeniyle zeminde biriken suların zemin döşemelerinin çökmesine, iş ve dış duvarların çatlamasına ve evin oturulamayacak duruma gelmesine neden olduğunu, bu nedenle kirayla ev tutarak taşınmak zorunda kaldığını, 15.000.000 lira hasar tazminatının davalılardan faiziyle tahsilini talep etmiştir. Mahkeme davacı taşınmazındaki hasarın, davalıların atık su deşarj borularındaki kaçak nedeniyle olmayıp zemin olgusunun iyi sıkıştırılmamış olmasından dolayı zamanla oturmaların meydana gelmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Yargılama sırasında yapılan keşif sonrası sunulan 19.4.1990 havale tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu dairenin bodrumsuz olan blokun zemin kat dairesi olduğu, bodrumlu bloklarla bodrumsuz bloklar arasındaki kod farkının dolgu işlemleri ile giderildiği, ancak dolgunun iyi sıkıştırılmamış olması, çevre sularının ve aydınlatmadan gelen suların temele intikal etmesi nedeniyle gerek davacının taşınmazının bulunduğu blokta, gerek sitenin diğer bodrumsuz bloklarındaki zemin katların taban ve döşemesinde zemin oturmasından dolayı çatlamalar meydana geldiği bildirilmiştir. Bilirkişi raporunun 5. bölümünde ise dava konusu taşımazdaki çatlamaların banyo ve wc'nin daire ortasında olması, atık su hattının tıkanması nedeniyle atık suların temele gitmesi ile oturma ve duvarlardaki çatlamaların hızlandığı ve dava konusu dairedeki duvarların tehlikeli durum arzedecek hale gelmesine neden olduğu belirtilmiş ve zararın giderilmesi için gerekli harcama tutarı hesaplanmıştır. Bilirkişi raporundaki bu açıklama ışığında mahkemece yapılacak iş, davalıların kusurlarının çökünte ve çatlakların meydana gelmesinde ne oranda etkili olduğunu belirleyip kusur oranına göre hüküm kurmak olmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 24.12.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.