 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1989/7224
K: 1989/8341
T: 31.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğma karşılıklı tazminat davaları üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı takas ve mahsup yapılmak suretiyle 789.850 liranın 24.12.1984 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile İETT Genel Müdürlüğü ve Hayri A.'dan müteselsilen alınarak Ahmet ve Mehmet K.'a ödenmesine, 10.018,61 liranın 28.7.1986 ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte Ahmet ve Mehmet K.'dan tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile müteselsilen alınarak İETT Genel Müdürlüğüne ödenmesine, fazlaya dair istemlerin reddine ilişkin hükmün davacılar ve karşılık davalılar Ahmet ve Mehmet K. avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - (...)
2 - Karşılıklı dava dilekçesinde hükmedilecek faize başlangıç günü gösterilmediğine göre bunun davanın açıldığı günden istenilmiş bulunduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece bu yön gözetilmeksizin faize önceki davada, tazminatın ödendiği günden itibaren hükmolunması HUMK.'nun 74. maddesi hükmüne aykırı düşmekle bozmayı gerektirir.
3 - Karşılık davacı müteselsil sorumlu sıfatıyla üçüncü kişiye ödediği paranın rücuan tahsilini istediğine ve karşılık davalılar önceki davanın davaya dahil bulunmadıklarına göre ödemenin kapsamı davacının mahkum olup ödediği para ile kendisi hakkında açılan davanın sonunda verilen hükmün kesinleşmesine kadar işleyecek faiz ve önceki davada hükmedilen avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinden ibarettir. Kendi kusurlu davranışı ile işin icraya düşmesine yol açan davacı bu savsaması sonunda yapılmış olan icra giderlerini ve hükmün kesinleşmesinden sonra geçen sürenin faizini isteyemez. Çünkü sözü edilen giderlerle davalının eylemi arasında uygun sebep sonuç bağı yoktur. O halde mahkemece yapılacak iş, icra giderleri ile hükmün kesinleşmesinden sonra işlemiş olan faize ilişkin istek bölümünün hesaplanıp reddine karar vermekten ibarettir. Bu ilkelere aykırı düşüncelerle isteğin tümünün hüküm altına alınmış bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yalnız 2 ve 3. bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 31.10.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.