 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1989/597
K: 1989/3870
T: 24.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğma tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacı Abdülaziz Ö.'in 24.7.1987 olay tarihinden itibaren % 30 yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, fazla istemin reddine ilişkin hüküm davalı Ünal Ö. avukatı tarafından (istenilmesi üzerine) dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Davalı şirket, ölümle sonuçlanan trafik olayına karışan motorlu aracın maliki olduğunu kabul etmekle beraber, olay tarihinde diğer davalı Ünal Ö'e kiraya verildiğinden işleten olarak sorumluluğu bulunmadığını ileri sürmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre, motorlu aracın uzun süreli kiraya verilmesinde zarar görenlere karşı sorumlu olan işleten (m. 85) araç sahibi değil, kiracısıdır. Somut olayda, araç sahibinin işleten sıfatını kaldıran bir kira sözleşmesinden söz edilmesi için malikin motorlu araç üzerindeki tasarruf kudretinin hiçbir duruksamaya meydan vermeyecek şekilde kiracıya geçmesi ve aracın kiracı tarafından kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işletilmesi gerekir.
Davalı şirket ile diğer davalı Ünal Ö. arasında bir acentalık sözleşmesi vardır. Davalı Ünal Ö. sözleşme gereğince şirketin ürettiği malları kendi adına satmaktadır. Davalılar arasında yapılan diğer bir sözleşmeyle de; kazaya karışan ve davalı şirkete ait olan motorlu araç acentalık sözleşmesinde yazılı işin görülmesi için davalı Ünal Ö.'e kiraya verilmiştir. Sözleşmedeki hükümlere göre motorlu araç ya acenta tarafından ya da araç malikinin onayladığı kişilerce kullandırılacak, ayrıca araç acentalık işleri dışında her hangi bir işte kullandırılmayacaktır.
Görülüyor ki, malikin kira sözleşmesiyle motorlu araç üzerindeki tasarruf kudreti (fiili hakimiyet) kaybolmamıştır. Davalı şirket motorlu aracı kullanacak sürücünün seçiminde ve kullanma alanının belirlenmesinde söz sahibidir. Taraflar arasındaki acentalık ilişkisi nedeniyle gerçekleşecek çalışmadan davalı şirketin ekonomik çıkarı da mevcuttur. Bu nedenle onun işleten olduğunun kabulü doğrudur.
Diğer davalı Ünal Ö., motorlu aracın sürücüsü olarak zararlı sonucun gerçekleşmesine kusuruyla sebebiyet vermiştir. Ayrıca araç maliki olan davalı ile aralarında gerçekleşen sözleşme hükümlerine göre motorlu araç üzerinde hem ekonomik çıkar sağlayan hem de tasarruf kudreti olan kişi olarak, onun da işleten (ortak işleten) olduğunun kabul edilmesi hatalı olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının reddine ve temyiz olunan kararın ONANMASINA 24.4.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.