 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1989/3985
K: 1989/8239
T: 27.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki haksız iktisaptan doğma alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 1.032.157 liranın dava tarihinden itibaren % 30 yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı idare avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, gereği konuşuldu:
KARAR : Dava sebepsiz mal edinmeden doğan alacak isteğine ilişkindir. Davalı zimmetine para geçirmek suçundan tutuklanıp sonradan tahliye edilmesi üzerine daireye gelip eski görevine başlaması gerekirken bu görevini yapmaksızın üçte iki oranındaki aylığını almaya devam etmiştir. Dava dilekçesinde geri alınması istenilen bu aylıklara olay gününden itibaren faiz yürütülmesi istenilmektedir. Olay gününden amacın, davalının sebepsiz yere almış olduğu aylıkların ödeme günleri olarak yorumlanması gerekir. Mahkemece, hüküm altına alınan alacağa davanın açıldığı günden itibaren faiz yürütülmüştür. Davacı idare faize olay gününden itibaren hükmedilmesi gerektiğinden sözederek verilen kararı yalnız bu yönden temyiz etmiştir.
1 - Gecikme faizi para borcunu ödemekte mütemerrit olan borçlunun gecikme süresi için alacaklıya ödemeye zorunlu olduğu faizdir. Bunun amacı zarar ve ziyanın önceden maktu surette tesbitidir. Borçlar Kanununun 104. maddesindeki istisna hariç gecikme faizi, mütemerrit borçlu hakkında kendiliğinden yürür. Sebepsiz mal edinme nedeniyle gecikme faizinin yürümesi için ya borçlunun yani haksız mal edinenin bir ihtar ile veya aleyhine dava açılarak temerrüde düşürülmesi gerekir. Başka bir şart aranmaya gerek yoktur. Yapılan ihtarda borç ödenmediği takdirde gecikme faizi talep edileceğine ilişkin bir açıklık olmasa da durum aynıdır.
Davaya konu işte davacı idare davalıya 28.7.1987 günlü bir yazı göndererek sebepsiz yere aldığı aylıkların 15 gün içinde ödenmesini talep etmiştir. O halde mahkemece öncelikle bu yazının muhatabına ulaştığı gün tesbit edildikten sonra faize, ödeme için verilen 15 günlük sürenin bittiği günden itibaren hükmedilmesi yasaya aykırıdır.
2 - Yukarda açıklanan gerekçe karşısında faiz, ödemelerin yapıldığı günden itibaren hükmedilmeyeceğinden bunun aksine olan temyiz itirazının reddi gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yalnız 1. bendde gösterilen nedenle BOZULMASINA, 27.10.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.