 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1989/3564
K: 1989/8279
T: 30.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğma karşılıklı tazminat davaları üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 1.268.000 lira maddi ve manevi tazminatın Nihat D. ve Kadir Ç.'ten müştereken ve müteselsilen alınarak Cengiz M.'ya, toplam 350.000 lira maddi ve manevi tazminatın da Cengiz M.'den alınarak Kadir Ç.'e 13.12.1985 olay tarihinden itibaren yasal faizleriyle birlikte ödenmesine, Nilat D.'ün karşılık davasının reddine ve Cengiz M. ile Kadir Ç.'in fazlaya dairistemlerinin keza reddine ilişkin hükmün süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Dava, trafik kazasından doğan tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, davacı ve mukabil davalı Cengiz M.'nın olayda 2/8, diğer davalı karşılık davacı Kadir Ç.'in de 6/8 kusurlu bulunduklarına ilişkin Adli Tıp raporunu benimseyerek hüküm kurmuştur. Hükme esas alınan ve mahallinde jandarma tarafından düzenlenen tesbit tutanağına ve çizilen krokiye göre hazırlanan sözkonusu raporda olayın gerçekleşme biçim, Bursa'dan Gemlik istikametine gitmekle olan Cengiz M. yönetimindeki mercedes marka araca, karşı istakametten glen ve sola doğru ani dönüş yapan Kadir Ç. yönetimindeki murat marka aracın çarpması suretiyle kazanın meydana geldiği kabul edilmiş ve kusur dağılımı ve değerlendirilmesi bu oluş biçimine göre yapılmıştır. oysa, karşılık davacılar Kadir Ç. ve Nihat D.'ün 21.2.1986 tarihli dilekçesindeki ileri sürülüşe göre kaza Bursa'dan Gemlik istikametine doğru gitmekte olan her iki araçtan, sağ şeridi takip eden mercedesin kavşaktan ani olarak sola dönmesi sonucunda, sol şeritten ilerleyen murat marka araca çarpması sonucu meydana gelmiştir. Dosyada mevcut 17.3.1987 tarihli rapordada bu oluş biçimi benimsenmiş ve bilirkişi mütalaasını, salt jandarma tarafından düzenlenen tesbit tutanağına değil, olay yerinde elde edilen verilere ve bu verilerin fizik kanunu çerçevesinde yapılann değrlendirmesine dayandırmıştır. Gerçekten de, krokiye göre araçların kazadan savrulup yörüngeleri ve araçlara ait fotoğraflar. bu ikinci ihtimalin doğru olduğu izlenimini yaratmaktadır.
Şu hale göre, her şeyden önce ve gerektiğinde mahallinde keşif ve uygulama da yapmak suretiyle olayın gerçekleşme biçimi sağlıklı olarak saptanmalı ve bu saptama çerçevesinde kusur dağılımı belirlenmek üzere yeniden uzman bilirkişi mütalaasına başvurulmalıdır.
SONUÇ : Noksan incelemeye dayanılarak verilen kararın yukarda açıklanan gerekçelerle BOZULMASINA, 30.10.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.