 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1989/3373
K: 1989/9246
T: 30.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı şirket avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Dava konusu aracın mülkiyetinin Çal Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.4.1983 gün, 981/394 E. 983/163 K. sayılı ilamla davacıya ait olduğu sabit olmuştur ve bu ilam kesinleşmek suretiyle adli gerçek olarak ortada bulunmaktadır. Davalı Mustafa K.'un o davada aldığı ihtiyati tedbir kararıyla, aracın davacıya teslimini bir süre önlediği açıktır. Esasen bu davanın konusu ihtiyati tedbir nedeniyle aracın teslimindeki gecikmeden doğan zararın tazminine ilişkindir. Davalının aldığı tedbirin hukuka aykırılığı yukarda tarih ve numarası belirtilen kararın kesinleşmesiyle ortaya çıkmıştır. İhtiyati tedbirden doğan zararın tazmini için ihtiyati tedbiri alanın kusurunun bulunması öngörülmemiştir. Mevcut hukuka aykırılık karşısında davalı Mustafa K.'un sorumlu olması gerekir. Teslim edilmeme ihtiyati tedbir kararından önce doğduğuna göre, ihtiyati tedbir kararının önceliği, hukuka aykırılığın tesbiti bakımından olayda önem taşımamaktadır. Buna rağmen davanın tümüyle reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, davalının sorumluluğu kabul edilmek, ancak zararın kapsamı belirlenirken davacının teminat göstererek ihtiyati tedbiri kaldırma olanağı bulunup bulunmadığı, zararın artmasına neden olup olmadığı noktaları üzerinde durularak bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen nedenle BOZULMASINA 30.11.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Üzerine tedbir konulmasından dolayı tazminat istemine konu olan aracın gerçek sahibi (Y) Bilumum Motorlu Araçlar Ticareti adlı şirkettir. Bu şirketin mullarını pazarlayan kişilerle anlaşıp satış yaptığı anlaşılmaktadır. İşte bu amaçla olayımıza konu olan kamyonun satışı için de Çal ilçesinde oturan Tahir A. Adlı kişiye temsilci olarak tayin ettiği, Tahir A. daha önceleri de şirket adına bu tür satım ve aracılık işini yürüttüğü anlaşılmıştır. İlişki şu şekilde yürütülmüştür. Şirket adına hareket eden Tahir A., müşteri buldukları sonra arcı getirtip müşteriye teslim etmektedir. Bu şekildeki alım satımda satıcı doğrudan doğruya alıcı adına fatura kesmektedir. Müşteriyi bulan, fiyatı saptayan, aracı durumundaki Tahir A.'un sıfatı belgelerde yer almamaktadır. Alıcı da muhatap olarak Tahir A.'u kabul etmektedir.
Olayımızda da davalı Mustafa K. kamyonu Tahir A.'tan bir galeride satın ve teslim alır. Satıcı firmadan (Y) Ticaret faturasını Mustafa'ya gönderir. Araba Mustafa K. adına trafikte tescil de edilir. Ne var ki satıcı firma ile Tahir A. arasında, borç-alacak ilişkisi nedeniyle uyuşmazlık çıkar. Bunun üzerine, (Y.) Ticaret adına hareket eden Hüseyin A.'ın talebi üzerine söz konusu kamyonun yediemine teslimine, 20.5.1981 gün ve 981/121 E., 981/106 K. sayılı kararla tedbir konulmuştur.
Daha sonra ve 28.5.1981 günü aynı kişiler eldeki davanın davalısı Mustafa da hasım göstererek, söz konusu kamyonun kendilerine teslimini ve muarazanın önlenmesini istemişlerdir. Bu dava devam ederken 15.7.1981 günlü dilekçe ile araba üzerindeki yedieminlik kararının kaldırılmasını ve kendilerine teminat karşılığında teslimini istemişlerdir. Bu istemleri mahkemenin 16.7.1981 gün ve 1981/394 sayılı kararı ile kabul edilmiştir. Bu kararda teminat yatırılmadan kamyonu talep sahiplerine teslim edilmesi üzerine davalı olan Mustafa K. da 16.7.1981 günlü karara itiraz etmiştir. Mahkemece itiraz üzerine 23.7.1981 gün ve aynı sayılı kararla kamyon üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Ne var ki, 16.7.1981 günlü kararla kamyonu ele geçiren (Y.) Ticaret, aynı kamyonu 7.9.1981 tarihinde (M) şirketine satıp teslim etmiştir. Bu şirket de aynı kamyonu eldeki davanın davacısı olan (U) Kollektif Şirketine satmıştır. Davacı şirket bu kamyonu 2.8.1982 günü teslim alıp 15.3.1983 gününe kadar da kullanmıştır.
Davalı Mustafa K.'un aldığı, daha doğru bir ifadeyle önceden (Y) Ticeret tarafından konulan tedbirin usulsüz kaldırılmasına itiraz etmek suretiyle aldığı 23.7.1981 günlü karar, ancak 15.3.1983 tarihinde infaz edilebilmiştir.
Bu arada, kamyonu iyiniyetle satın alan davalı Mustafa K, aleyhine alacak takibine girişen Mehmet Ş. tarafından Mustafa K.'un borcundan dolayı knamyon Mustafa K. yedinde iken haciz koydurmuştur. Haciz kararına karşı kamyonun ilk sahibi olan (Y.) Ticaret istihkak iddiasında bulunmuş ise de, kamyonun mülkiyetinin Mustafa K.'a ait olduğu belirtilerek icra tetkik merciinin 1981/26-20 sayılı dosyasındaki kararla reddedildiği anlaşılmıştır.
Tüm bu olgular gözönünde tutulduğunda, davalı Mustafa K. davacı (U) Kollektif Şirketine karşı bir tedbir kararı almadığı, aldığı tedbir kararının zamanın davası olan kamyonu yasaya uymayan yollarla ele geçirip şimdiki davacı şirkete sattığı, davalının davacıya karşı sorumluluğunu gerektiren bir hususun bulunmadığı, davalı tarafından alınan tedbir kararı nedeniyle davacının zarar görmesi arasında illiyet bağı kurmanın mümkün olmadığı, tedbir kararı alanın kusursuz sorumlu olduğu kabul edilirse dahi olayın özelliği itibariyle tedbir kararının davacıya karşı alınmamış olması ve olayın gelişimi itibariyle davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından çoğunluğun bozma görüşüne katılmadığımızdan hükmün onanması gerektiği kanaatindeyiz.