Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1989/2485
K: 1989/3921
T: 25.04.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunulmaktan doğma manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 500.000 lira manevi tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazla isteğin reddine ilişkin hükmün davalılar avukatı tarafından duruşmasız, davacı avukatı tarafın da duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine dosya (...) incelendi, gereği konuşuldu:
 
KARAR : Davacı davalıya ait gazetede yayınlanan kararla kişilik hakkına saldırıda bulunulduğunu ileri sürerek 20.000.000 lira manevi tazminat istemiştir. Mahkeme yayının sorumluluğu gerektirdiğini kabul ederek 500.000 lira manevi tazminatın tahsilini karar vermiştir.
Davalıya ait Ulus Gazetesi 28.7.1987 günlü baskısında "Ankara gençliğine morfin tuzağı" başlığı altında "davacının uyuşturucu kullandığını ve olay gününde morfin kullanırken polisler tarafından yakalandığını" ileri sürmüştür.
Davacı vekili, Yargıtay'da yapılan duruşmada, yayında müvekkilinin uyuşturucu alışkanlığı nedeniyle çeşitli kişilerle cinsel ilişkide bulunduğu ve kızlığını yitirdiğinin de ileri sürüldüğünü beyan etmişse de; bunun aynı olaylar nedeniyle başka bir gazetede çıkan haberle ilgili olduğu anlaşılmış ve Yargıtay denetimi davalıya ait gazetede çıkan yayımla sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacının annesinin polise" kızının babası ve adamlarının muhtemel etkisiyle uyuşturucu kullandığı ve babası tarafından zorla başkalarına satılmış olabileceği" yolundaki şikayeti üzerine 26.7.1987 günü Ankara Nümune Hastanesine sevk edildiği ve orada Dr. (E.Ü.) tarafından yapılan konsültasyonda "her iki kolda muhtelif sıyrıklar, sağ ve sol kol anteoubitel bölgede enjeksiyona bağlı eski ekimozlar" tesbit edilmiştir. Diğer taraftan davacının psikiyatri bölümünde doktorlara "iki ay önce eroin almaya başladığını, haftada bir kere yaparak çok rahatladığını" söylediği ilk mülafakat formundan anlaşılmaktadır. Adli Tıp Kurumunun 30.7.1987 günlü raporunda ise davacının kan ve idrar önreklerinde yapılan doksitolojik inceleme sonunda uyuşturucu almadığı tesbit edilmiştir.
O halde davacının ve annesinin resmi kayıtlara geçen beyanları karşısında "uyuşturucu kullandığı" yolunda yapılan yayının özellikle yayın tarihi (28.7.1987) gözetildiğinde gerçek olaylara dayanıldığı anlaşılmaktadır. Davacının gerçekten uyuşturucu alıp almadığı ise önemli değildir. Gazetenin ülkemiz açısından da önemli olan eğilimini gösteren "uyuşturucu kullanma" alışkanlığı olgusunu gözeterek bizzat davacının ve annesinin beyanına göre olayı kamuoyuna duyurması basının yüklendiği görevi içinde kaldığından hukuka uygundur.
Haberin verildiği tarihe göre "uyuşturucu kullanma" olgusu yayın açısından gerçeklere dayanmasına göre haberin veriliş şekli sonuca etkili olmamaktadır. Bu nedenle "davacının morfin kullanırken" yakalandığı yolundaki yayının gerçek olup olmaması önemli değildir. Gerçekten davacı, polisler tarafından morfin kullanırken yakalanmamıştır; annesinin şikayeti üzerine karakola ve  oradan da hastaneye tedavi için gönderilmiştir. Burada davacının kişiliği açısından önemli olan "uyuşturucu kullanma" olgusudur; resmi görevlilerin olaya nasıl elkoyduklarrı önemli olamaz. Bu nedenle gazetenin, gerçek olan haberi verirken, davacının uyuşturucu kullanırken "polisler tarafından" yakalandığı yolundaki yayını tek başına ağır zarar (BK. m. 49) unsurunu oluşturmaz. İşin özü gerçek olgu ve olaylara dayanıldıkça aşırılığa gitmeyen hatalı - eksik bilgi ve değerlendirmeler tek başına sorumluluk nedeni olamaz.
O halde mahkemenin somut olay için gerçekleşen olgular ve özellikle davacının uyuşturucu kullanıldığı yolundaki kendinin ve annesinin beyanı değerlendirilmeden davalıların sorumluluğunun (BK. m. 49) kabul edilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, (...) 25.4.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
 
KARŞI OY YAZISI
Dairemiz Kurulunun 28.3.1989 gün ve 403/2861 sayılı kararında, dava konusu olayın gelişimi şu biçimde benimsenmiştir: Dosya içeriğinden anlaşılacağı üzere davacı genç kız, bir bunalım geçirmiştir. Davacının bunalımı üzerine amcası, kendisini bir sağlık kuruşuna götürmekten aciz kalmış ve polisten yardım isteyerek hastaneye götürülmesini sağlamıştır. Davacı, koluna serum katılarak tedaviye alınmış ve sabaha kadar kendisine gelmesi sağlanmıştır. Eve sabah dönen, kızını gören annesi, onun kolundaki serum izinden dolayı kuşkuya düşmüş, kızının uyuşturucu aldığından şüphelenerek durumu karakola bildirmiştir. Karakolda durum açıklığa kavuşmuş ve koldaki izin serumdan ileri geldiği anlaşılmıştır. olay bundan ibaret olmasına rağmen davalı gazetede davacının resmi yayınlanarak kendisini uyuşturucu kullandığı... konusunda bir yazı yayınlanmıştır. Bu yazı nedeni ile davacı iş ve arkadaş çevresinde küçük düşmüş ve üzüntü duymuştur... Davacı annesi tarafından bir kuşku nedeni ile karakola götürülmüştür. Davalı gazetenin muhabiri, basit bir araştırmayla karakola geliş nedenlerini öğrenebilirdi.
Bu benimseyiş, dosyadaki yazılar ve kanıt değerlendirmeleri karşısında gazetenin gerçeği saptırarak resimli yayınları özle biçim arasında denge kurmaksızın habere alması davacını iş ve arkadaş çevresinde küçük düşüş derecesini ve üzüntüsünü arttırmıştır. Bu bakımdan davalı tarafın tazminat istenemeyeceğine ilişkin temyiz nedeninin reddi gerektiği oyundayız.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini