Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E:1989/11409
K:1990/7024
T:01.10.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
* HAKSIZ EYLEM
* TAZMİNAT
ÖZET : Davacı  Milli  Savunma  Bakanlığı'nın  zarar  giren  kişiye  karşı  sorumluluğu  uluslararası  bir  antlaşmaya dayandığından, onun aleyhine olan  davanın kabulü ile hüküm verilmiş bulunması doğrudur.
 
Taraflar  arasındaki  trafik  kazasından  doğan  tazminat davası üzerinden yapılan yargılama sonunda,  ilamda  yazılı  nedenlerden  dolayı  davacı tarafından (G.M.) aleyhine açılmış olan 23.11.1988 tarihli davanın reddine, Milli  Savunma  Bakanlığı  aleyhine  açılan  dava bakımından  esas  itibariyle  davanın  kabulü  ile  toplam  9.000.000 lira maddi ve manevi tazminatın 5.10.1987 tarihinden itibaren % 30 faiziyle birlikte davalıdan  alınarak davacıya  ödenmesine,  fazla  istemin  reddine  ilişkin  hükmün  süresi  içinde  davalı Milli Savunma  Bakanlığı  adına  Hazine avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya İncelendi, gereği konuşuldu:
Davacılar,  destekleri  İsmail'in  İzmir  Nato  Karargahı'nda  askerlik  görevini  yapan  Çavuş (G.M.)'nin  görevli bulunduğu sırada kullandığı aracın çarpması sonucu öldüğünü, destekten yoksun kaldıklarını, böylece  zarara  uğradıklarını  belirterek  maddi  ve  manevi  tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Mahkemenin  talebin  kısmen  kabulüne  ilişkin  kararı,  davalı  tarafından  temyiz  edilmiştir.
Olay  günü,  sürücü  (G.M.)'nin  görevli bulunduğu dosya kapsamından anlaşıldığına göre, uyuşmazlığa  uygulanacak  hüküm  6375  sayılı  Yasa ile onanan Kuzey Atlantik Anlaşması'na taraf devletler arasında kuvvetlerin statüsüne  dair  sözleşmenin  VIII.  maddesinin  5. fıkrasıdır.  Bu  fıkranın  başında  (mukavelelerden  mütevellit  ve  bu  maddenin  6.  ve  7. fıkralarının şümulüne giren  tazminat  talepleri  hariç  olmak  üzere  bir  kuvvet  veya  sivil unsur  mensubunun  resmi  vazifesini  ifa  sırasında  vaki herhangi bir fiil veya ihmalinden yahut  ve  kuvvet  veya  sivil unsurun hukuken mesuliyetini mucip olup kabul eden devletin ülkesinde  akit  taraflardan  gayri üçüncü şahıslara hasar ve zarar iras eden diğer herhangi bir  fiil  ihmal  veya  hadiseden  mütevellit  tazminat  talepleri  kabul eden devletçe aşağıdaki hükümler  dairesinde  muameleye  konulacaktır) denilmekte ve arkasından gelen (a) bendinde (tazminat talepleri kabul eden devletin kendi silahlı kuvvetlerinin faaliyetinden mütevellit  tazminat  taleplerine  müteallik  kanun  ve nizamlara tevfikan muameleye konulur, tetkik  ve  intaç  edilir)  hükmü  konulmuş  bulunmaktadır.  Buradaki  (tetkik  ve intaç sözleri) bu tazminat isteklerinin kabul eden devlet kuvvetleri  tarafından  sebebiyet  verilmiş zararlara  karşılık  olan  tazminatlar  gibi  işlem yapılması ve hükme bağlanması anlamına gelmektedir.  Fıkra  metni  bu  yolda  açık  olmakla  beraber  bundan  sonraki  (b) ve (c) bentlerinde  kullanılan  (hüküm olunan meblağ), (verilecek karar) gibi sözlerle de bu sonuca işaret  edilmektedir.  Kabul  eden  devlet  tarafından  ödenecek  olan  tazminat  diğer  akit devletler arasında paylaştırılacaktır ki,  bunun  da  nasıl  olacağı  yukarıdakilerden  sonra gelen fıkralarda gösterilmiştir. Halen bu paylaştırmaya ait hükümlerin  uygulanıp uygulanmaması, uygulanmıyorsa bunun nedenleri akit devletler arasında anlaşmaya ait bir iç işlem  olup  anlaşmanın  uygulama  alanına  konulmuş olması itibariyle zarar gören kişiler arasında  onun  uygulanmasına  engel  olmayacağı gibi davacılar bakımından da davalı Milli Savunma  Bakanlığı'nın  hasım  tutulmasına engel değildir. Söz konusu olan 5. fıkranın baş tarafından ayrık tutulan 6. ve  7.  fıkralardaki  haller  haksız  fiilin  görev  dışında  veya hükmen  görev  dışı kabul edilen hallerde işlenmiş bulunması hallerini amaç tuttuklarından 5.  fıkranın  olayda tamamen uygulanmasına engel teşkil edecek mahiyette değildir. Böylece davacı  Milli  Savunma  Bakanlığı'nın  zarar  gören  kişiye  karşı sorumluluğu uluslararası bir antlaşmaya  dayandığından  onun  aleyhine olan davanın kabulü ile hüküm verilmiş bulunması doğru olduğundan hükmün onanması gerekmiştir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle (ONANMASINA), 1.10.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini