 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1989/1037
K: 1989/4037
T: 27.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki kazasından doğma tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 539.700 liranın olay tarihi olan 29.8.1987 tarihinden itibaren % 30 yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Dava, 29.8.1987 gününde şereflikoçhisar'da oluşan trafik kazası nedeni ile tazminata ilişkindir.
Davalılar, kazanın Şereflikoçhisar'da meydana geldiğini, ikametgahlarının ise Pozantı'da bulunduğunu bildirerek davaya bu yerlerden birisinde bakılması gerektiğini ileri sürerek Ankara Mahkemesinin yetkisizlik kararı vermesini istemişlerdir.
Hukuk Usulü Mahkemeleri kanunun 1711 sayılı Yasa ile değişikliğinden inceki durumu şöyleydi: "Her dava ikame edildiği tarihte müddeaaleyhin Kanunu Medeni mucibince ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde bakılır". Maddenin bu biçimiyle ikametgah mahkemesi, genel yetkili mahkemeydi. O nedenle de Yargıtay sürekli olarak şu kuralı uyguluyordu: Usulün 21. maddesinde yazılı yetki kuralı, tali bir kuraldır. Tali yetki kuralları davalının ikametgahı mahkemesinin yetkisini ortadan kaldırmaz. Davacı dilerse davalının ikametgahı mahkemesinde, dilerse haksız eylemin işlendiği yer mahkemesinde dava açabilir (4.H.D.'nin 7.11.1951 gün, 8907/6889 sayılı, 24.4.1967 gün 4033/3760 sayılı, 29.1.1970 gün, 1215/722 sayılı vb. kararları).
Ne var ki, 8.6.1973'te yürürlüğe giren 1711 sayılı Yasa ile bu madde değiştirilmiş ve bir eklenti ile şu duruma getirilmiştir: "Her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının Türk Kanunun Medenisi gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görülür". Eklenti, "kanunda aksine hüküm bulunmadıkça" biçimindeki sözcük dizisidir. eklentiyle ikametgah mahkemesi, genel yetkili mahkeme olmaktan çıkartılmış ve bir kural mahkemesine dönüştürülmüştür. Kuralın istisnaları "kanunda aksine hüküm bulunan" durumlardır. İşte onlardan biri de Hukuk Usulü Muhakemeleri kanunun 21. maddesinde yer almıştır. Sözü edilen 21. maddede haksız bir fiilden mütevellit dava o fiilin vuku bulduğu mahal mahkemesinde ikame olunabilir" denilmektedir. Öyleyse anılan evrede, haksız eyleme ilişkin davalarda, haksız eylemin oluştuğu yer mahkemesi davayı görmeye yetkilidir. (Belirtilen maddede haksız eylemin oluştuğu yer mahkemesi davayı görmeye yetkilidir. (Belirtilen maddede haksız eylemin oluştuğu yerde davanın açılacağı değil, açılabileceği türünde bir anlatıma yer verilmiştir. Bu anlatım türü duraksamalara yol açabilir. seçeneğe ilişkin özellikle amaçlanan, yetki sözleşmesiyle ya da davalının karşı çıkmamasıyla başka bir yer mahkemesinde davanın görülme olanağının varlığıdır; çünkü bu yetki kesin yetki kuralı olmadığı gibi kamu düzeniyle de ilgili değildir. Öyleyse 1711 sayılı yasa değişikliğiyle haksız eylemin oluştuğu yer mahkemesinin, hem bireysel hem de ortak yetkisi ortaya çıkmış bulunmaktadır. (Bkz. HGK.'nun 24.2.1984 gün, 11/662 - 153 sayılı kararı, Egemen/Çelikoğlu /Kaynak/ Şahinoğlu/Gök/ Dursunkaya, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10 Yıllık Emsal Kararları, Ank. 1985 s. 922 vd. YASA Hukuk Dergisi, 1984/3,s. 451; Baki KURU, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. I, 4. Bası, ank. 1979 s. 286 vd. C. V, 1986 s. 4348, 4349).
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 18.6.1985'te yürürlüğe girmiş ve HUMK.'nun 21. maddesindeki haksız eylemin oluştuğu yer mahkemesine koşut olarak 110. madde buyruğunu getirmiştir: "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vukubulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." Şu durum karşısında madde kapsamı dışındaki yereler den birinde bir dava açıldığı ve karşı konulduğu takdirde istenilen ve madde kapsamında yer alan mahkemelerden birine dosya gönderilmek üzere görevsizlik nedeni ile dava dilekçesi reddedilmelidir.
Yerel mahkemece, davalıların "yetkili mahkemenin ikametgah mahkemesi mi yoksa ortak yetkili mahkeme olan kazanın olduğu Şereflikoçhisar Mahkemesinin mi olduğu dilekçelerinde açık şekilde belirtmediklerinden yetki itirazı" benimsenmemiş ve davanın esasına girişilerek sorumluluğa karar verilmiştir. Oysa, açıklandığı üzere ikametgah mahkemesinin yetkisinden söz edilerek dosyanın Pozantı'ya gönderilmesine 2918 sayılı Yasanın 110. maddesi elverişli değildir. Kazanın oluştuğu yer içinde yetkisizlik kararı istendiğine göre Şereflikoçhisar bakımından istek doğrultusunda karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen yönün gözetilmemiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 27.4.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.