 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1989/10327
K: 1989/8516
T: 07.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 1 - Hakkı Y. adına Avukat K.G. 2 - Gülay Y. ve arkadaşları ile İbrahim P. (kendisine asaleten, çocuklarına velayeten) aralarındaki davanın Aşkale Asliye Hukuk Hakimliği'nden görüldüğü sırada davacılar adlarına Avukat K.G. tarafından bazı nedenler ileri sürülerek davaya bakmakta olan hakim N. Y.'ın reddi istenilmekle Aşkale Hakimliğince yapılan inceleme sonunda hakimin reddi isteğinin kabulüne ilişkin 19.1.1989 gün ve 1989/2 Muh. sayılı kararın süresi içinde davalı İbrahim P. tarafından temyiz edilmesi üzerine 2797 sayılı Kanunun 40 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 18 ve Dairenin 10.1.1989 günlü ilke kararının 8. maddeleri gereğince öncelikle yapılan inceleme sonunda gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Davacılar vekili olduğunu bildiren avukat K.G. 16.12.1988 tarihli dilekçesi ile davaya bakmakta olan hakim (N.Y.)ın aynı mahkemede görülmekte olan 1988/65 ve 988/82 esas no.lu dosyalarda reddini istediğini, davada taraflı davrandığını ve davayı yürütme ve karara bağlama konusunda yetersiz olduğunu bildirdiğini, yine aynı hakimi, davaları yürütme, keşiflerdeki eksiklikler, kararların geç yazılması ve diğer nedenlerle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca şikayet ettiğini, bunlar karşısında hakimin derdest davaları tarafsız olarak yürütmesinin söz konusu olamayacağını, ayrıca 1988/65 ve 988/82 esas sayılı dosyalarda farklı işlemler yaptığını ileri sürerek hakim N. Y.'ın reddini istemiştir.
İleri sürülen bir kısım red sebepleri bu dava ile ilgili olmayıp aynı mahkemede görülmekte olan başka davalarla ilgilidir. Bu dava ile ilgili somut bir red sebebi ileri sürülmemiştir. Hakimin mücerret şikayet edilmesi ret isteğinin kabulünü gerektirmediği halde, merci hakimliğince hakimin davaya bakarken tarafsız olması ve tarafsızlığı konusunda şüphe duyulmaması gerektiği, şikayet edildiği bildirilen bir hakimin işlemlerinden taraflar arasında tarafsızlığı hususunda devamlı bir şüphe duyulabileceği ve işlemleri şüphe ile karşılanabileceği gerekçesi ile red talebinin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2 - HUMK.nun 33. maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre vekilin hakimin reddi isteminde bulunabilmesi bu konudaki yetkisinin vekaletnamede açıkça belirtilmiş olması şartına bağlıdır. İnceleme konusu olan bu işte davacılardan Gülay Y., Hulusi Y., Lütfi Y. ve Güller Y.'ın avukat (K.G.)'i vekil tayin ettiklerine dair bir vekaletnameleri yoktur. Oysa, merci hakimliğince ret istemi incelenirken karar yerinde reddi hakim talebinde bulunan avukat K.G. davacılar vekili olarak kabul edilmiştir. Adı geçen davacılardan hakimi ret konusunda özel yetki içeren vekaletnamesi bulunmadığı halde bu davacılar yönünden ret isteğini içeren dilekçenin reddine karar vermek gerekirken, ret isteğinin içeren dilekçenin reddine karar vermek gerekirken, ret isteğinin esasının incelenip karara bağlanmasında kabul şekli bakımından usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1 ve 2 no.lu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 7.10.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.