 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1988/8212
K: 1988/11161
T: 27.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmünsüresi içinde davacı (E.Ö.) tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu : KARAR : Dava maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davalının kullandığı araç, davacının kocası (E.Ö.)'e çarparak yaralanmasına ve bunun sonucu olarak ölümüne sebebiyet vermiştir. Davacı ölen kocasının 65 yaşında olmasına rağmen desteğinden yoksun kaldığını ileri sürüp maddi tazminat ve onun kaybından ötürü de manevi tazminat istemektedir. Dava dilekçesinde talep olunan manevi tazminatın miktarı 1.000.000 lira olarak gösterilmiş ve peşin ilam harcı da bunun üzerinden yatırılmıştır. Maddi tazminata gelince bunun miktarının ancak bilirkişi incelemesi ile açıklığa kavuşacağı belirtilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra mahkemece Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 180 inci maddesi uyarınca ıslah talebinde bulunması, bu arada istediği maddi tazminatın miktarını belirtmesi ve ona göre eksik harcı tamamlaması için davacıya önel verilmiştir. 29.3.1988 günlü oturum tutanağında verilen önelin kesin olduğu açıklanmakla beraber daktilo ile yazılırken rakam üzerine tekrar vurulduğu görülmektedir. Bu süre 10 gün olarak okunabileceği gibi 19 gün olarak da okunabilmektedir. Davacı 12.4.1988 tarihinde maddi tazminat olarak istediği miktarın şimdilik 200.000 lira olduğunu belirterek dilekçesini vermiş ve eksik harcı da bu miktar üzerinden tamamlamıştır. Ancak mahkemece dava 10 günlük kesin süre içerisinde ıslah edilmediğinden davanın tümden reddine karar verilmiştir.
Oysa anılan 180 inci madde delillerinin ibraz ve ikamesi yönünden davacıya 10 günlük kesin süre verilmesi gerektiğine ilişkindir. Islah müessesesi aynı kanunun 83 ve sonraki maddelerinde düzenlenmiştir. Esasen ıslah talebinde bulunması için mahkeme davacıya emir veremez. Davacı gerek görüyorsa doğrudan doğruya ıslah hakkını kullanabilir. Esasen miktarı dava dilekçesinde gösterilmeyen maddi tazminat için yapılması gereken açıklama ıslah sureti ile değil, davacıdan beyan sureti ile alınabilir. Bundan başka mahkemece kesin önel verilirken bu önele uyulmaması halinde doğabilecek hukuki sonuçlar davacıya anlatılmış da değildir. O halde talep olunan maddi tazminat mitarının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 180 inci maddesi uyarınca verilen kesin süre içerisinde bildirilmemiş olmasından ötürü bu konudaki isteğin reddine karar verilmiş bulunması usule aykırı olduğu gibi miktarı dava dilekçesinde belirlenmiş olan manevi tazminat isteğinin de aynı nedenle reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 27.12.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.