 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1988/7622
K: 1988/10843
T: 19.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı zarar bedeli 3.870.000 liranın dava tarihi olan 5.10.1987 tarihinden itibaren % 30 yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalılar Avukatı (T.A.) tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : 1 - Dava tazminat isteğine ilişkin olup husumet hayvan sahiplerine ve çobanlarına yöneltilmiştir. Bazı hayvanların davacının tarlasına girerek zarar verdikleri ileri sürülmektedir. Davalılar ilk oturumda kimyonun davacı ve kendilerinden (K.Ç.) ile birlikte ortaklaşa ekildiğini savunmuşlar ve bu konuda tanık göstermişlerdir. Ancak gösterilen tanıklar yeterince dinlenilmemiş ve belirtilen konudaki bilgileri açıkça sorulmamış olmakla beraber kısa da olsa davalı (K.Ç.)'in ekim davacı ile birlikte yaptığını söylemişlerdir. O halde mahkemece her iki taraf tanıklarından bu konudaki bilgileri etraflıca sorulmadan ve ortaklığın varlığı hakkında deliller tam olarak toplanmadan davanın aynen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
2 - Türk Ceza Kanununun 518 ve 519 uncu maddeleri hükümlerine göre bir kimse haksız yere başkasının arazisine veya bağ ve bahçesine hayvan sokarak veya orada bırakarak bir zarar ika ederse yahut yalınız otlatmak maksadıyla hayvan sokar veya girmesine göz yumarsa bu fiillerden doğan zarar, hayvanı sokan veya girmesine sebep olan kişiye rücu hakkı saklı kalmak üzere hayvan sahibine tazmin ettirilir. Ancak bir kaç kimseye ait olarak bir yerde otlatılan hayvanların bir veya birkaçının yaptıkları zarar birlikte otlayan hayvanların sahiplerine garameten ödettirilir.
Davaya konu olan olayda davalılardan bir bölümü hayvan sahipleridirler. O halde bunlardan her birinin hayvan sayısı tesbit edilip gerçekleşen zarar sözü edilen özel nitelikteki yasa buyruğu gereği garameten ödetilmesine dava dilekçesindeki istek gibi karar verilmesi gerekirken onları da kapsayacak biçimde müteselsilen ödetme kararı verilmiş olması hem anılan yasa hükümleri, hem de HUMK.'nun 74 üncü maddesine aykırı düşmekle benimseme biçimi bakımından bozmayı gerektirir.
3 - Bozma nedenlerine göre öteki yönlerin incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1 ve 2 nci bentlerde gösterilen nedenlerden BOZULMASINA, 19.12.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.