 |
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1988/10564
K: 1989/2816
T: 28.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı sabit olmayan davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Dava tazminat isteği olup husumet Adalet Bakanlığına yöneltilmiştir. Davacı ve diğer kişilerin müştereken maliki bulundukları taşınmazın paydaşlardan birinin açmış bulunduğu ortaklığın giderilmesi davası sonunda satışına karar verilmiş ve bu karar uyarınca taşınmaz üçüncü kişiye satılmıştır. Taşınmaza takdir olunan tahmini değer 15.000.000 lira olup ihale başlangıçta davacıya yapılmıştır. Ancak verilen süre içerisinde bedel yatırılmadığından ikinci ihale bir başkasına 6.050.000 lira üzerinden yapılmıştır. Davacı tebligat konusunda usulsüzlük yapıldığını ileri sürerek uğramış bulunduğu zararın ödetilmesini istemekte ve İcra ve İflas Kanununun 3222 sayılı Kanunla değişik 5. maddesi hükmüne dayanmaktadır. Mahkemece deliller toplandıktan sonra ortada usulsüzlük bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa ortaklığın giderilmesine ilişkin mahkeme kararı ile satış memuru atanan mahkeme yazı işleri müdürü, icra müdürü veya yardımcısı sıfatını taşımadığından satış memurunun kusurundan doğan zarara ilişkin davalarda İcra ve İflas kanununun 5. maddesi hükmünün uygulanması olanağı yoktur. Bu nedenle davanın idari yargı yerinde görülmesi gerekir. Dairenin yerleşik uygulaması bu yoldadır. Örneğin Esas: 1972/4270, Karar 1972/5005 sayılı ve 26.5.1972 günülü kararında ortaklığın giderilmesine ilişkin mahkeme kararı ile satış memuru atanan mahkeme zabıt katibinin icra memuru veya yardımcısı sıfatını taşımadığından satış memurunun kusurundan doğan zarara ilişkin davalara İcra ve İflas Kanununun 5. maddesi hükmünün uygulama olanağının bulunmadığı açıklanmış ve bu nedenle davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiğine değinilmiştir. Uyuşmazlık mahkemesinin kararları da aynı yoldadır. Örneğin Resmi Gazete'nin 22.7.1970 gün ve 13478 sayılı nüshasında yayınlanmış olan Esas: 1969/53, Karar 1969/70 sayılı ve 22.11.1969 günlü kararında kamu hizmeti görevlileri olan mahkeme başkatiplerinin kamu hizmeti gereği kendilerine verilmiş bulunan kişi paralarını benimsemelerinden doğan zararın tazmini istemiyle devlete karşı açılan davada idari yargı yerinin görevli olduğu belirtilmiştir. O halde mahkemece anılan hukuki esas gözetilerek dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 28.3.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.