 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 2006/267
K: 2006/13027
T: 27.06.2006
- YALAN BEYANDA BULUNMAK
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti : Resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçunun oluşması için; düzenlenen belgenin bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olan asıl niteliğinde bir belge olması gerekir. Sanığın karakoldaki ifadesinin de gerçek kimlik bilgilerine göre alınması karşısında, suçun öğelerinin nasıl oluştuğu tartışılmalıdır.
(5237 s. TCK m. 206)
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
- Dinlenmesine karar verilen tanık Yasin dinlenilmeden veya önceki anlatımlarını içeren tutanaklar okunmadan hüküm kurularak 5271 sayılı CMK.nun 211. maddesine aykırı davranılması,
- Onaysız fotokopiden ibaret olan hazırlık soruşturması belgelerinin hükme dayanak yapılması,
- Sanığın cezasında tekerrür nedeniyle arttırım yapılırken, 5271 sayılı CMK.nun 232/6. maddesine aykırı olarak uygulanan yasa maddesinin gösterilmemesi,
- 5237 sayılı TCY.nın 7, 5252 sayılı Yasasının 9/3. maddeleri uyarınca, sanık lehine olan hükmün, önceki ve sonraki yasaların olaya ilişkin bütün hükümlerinin denetime olanak verecek biçimde ayrı ayrı uygulanıp, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
- Sanığın, polis memurlarına karşı hangi söz ve davranışlarla cebir veya tehditte bulunarak direndiğinin açıklanmaması,
- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşması için, kişinin açıklamaları üzerine düzenlenen resmi belgenin bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olan asıl niteliğinde bir belge olmasının gerekli olması ve sanığın karakoldaki ifadesinin de gerçek kimlik bilgilerine göre alınması karşısında, bu suçun öğelerinin nasıl oluştuğu kararda açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanık Harun'un temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA) yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27.06.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|