Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 2004/6850
K: 2006/9045
T: 05.04.2006

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


TEHDİT
MANEVİ ÖĞE
İçtihat Özeti: Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibarettir. Kavga sırasında haksız bir fiilin etkisiyle şiddetli öfke ve elem failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilir. Sanığın eyleminin 765 ve 5237 sayılı Yasalar açısından karşılaştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
(765 s. TCK m. 191/1)
(5252 s. TCKYK m. 9/3)
(5237 s. TCK m. 7/2, 106)
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1- Tehdit suçuna ilişkin temyiz incelemesinde vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Tehdit fiili kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarını bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilir ise de, önceden ilke bazında kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Suça ilişkin olarak yukarıda belirtilen özelliklerin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği hususu esas mahkemesince değerlendirilmesi gereken fiili ve hukuki bir olgudur. Bu değerlendirmenin olaya uygun olması ve davaya ilişkin verilerle çelişmemesi gerekir.
İncelenen dosyada, ruhsatsız olarak yaptığı inşaatıyla ilgili olarak alınan karar uyarınca yıkım maksadıyla gelen belediye görevlilerine yönelik olarak ve orada bulunmayan belediye başkanı hakkında "onu öldüreceğim..." dediği oluşa uygun olarak kabul edilmesi karşısında, 5237 sayılı TCY.nın 7/2. ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. madde ve fıkraları uyarınca 765 ve 5237 sayılı TCY.Iarının ilgili hükümlerinin karşılaştırılması suretiyle lehe olanının belirlenip uygulanması yerine "sanığın sinirli yapısı ve olayın neden olduğu psikoloji içerisinde söylemiş olduğu bu sözde ciddilik ve korkutuculuk öğelerinin bulunmadığı" yolundaki yasaya aykırı gerekçelerle beraat hükmü kurulması,
2- Sövme suçuna gelince;
5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 7. maddesinde "zaman bakımından uygulanma", 5252 sayılı Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasasının 9. maddesinde ise, "lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul" kurallarının düzenlenmesi, ayrıca 5252 sayılı Yasasının 12. maddesi ile 765 sayılı Türk Ceza Yasasının yürürlükten kaldırılmış olması, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası ve bu Yasaların hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunması karşısında;
5237 sayılı Yasasının 7. ve 5252 sayılı Yasasının 9/3. maddeleri ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Yasası uyarınca, sanığın hukuki durumunun 5237 sayılı Türk Ceza Yasası hükümleri de gözetilerek yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve O yer C.Savcısı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden sövme suçu yönünden sair hususlar incelenmeksizin, (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesinden başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanı esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini