 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 2003/2630
K: 2004/3746
T: 24.3.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- AİLE BİREYLERİNE KÖTÜ DAVRANMAK
- ŞEFKATLE BAĞDAŞMAYAN DAVRANIŞ
İçtihat Özeti: Anayasa ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme hükümleri de gözönüne alınarak, katılan Çocuk Esirgeme Kurumu görevlile1rinin uyarılarına rağmen ve ihtiyaçları olmadığı halde, geç saatlere kadar çocuklarını sokakta çalıştıran anne ve babanın bu hareketleri şefkat ve merhamet duygularıyla bağdaşmayıp mağdur sayıısınca TCK.nın 278/1-2 maddesindeki suçu oluşturur.
(765 s. TCK. m. 278/1-2)
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma isürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Yetkili merciin emirlerine uymama suçunda;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan idare vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Aile bireylerine kötü davranma suçuna gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; Anayasanın 41. maddesindeailenin veçocukların korunması için Devletin gereken tedbirleri alacağı, 50. maddesinde kimsenin yaşına ve gücüne uygun olmayan işlerde çalıştırılamayacağı ve küçüklerin özelolarak korunacağı, 61/4. maddesinde de korunmaya muhtaç çocuklarla ilgili tedbirlerin Devlet tarafından alınacağı hükümleri yer almaktadır. TBMM tarafından 9.12.1994 tarihinde 4055 sayılı. Kanunla onaylanaraK kabııl edilen ve 27.1.1995 tarihli 2218'4 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğegiren ve iç hukukumuzun bir parçası halfne gelen Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 19. maddesinde; çocuğun yanında bulunduğu kişinin suistimal, ihmal ya da ihmalkar muamelesine karşı devletin gerekli tedbirleri alacağı açıklanmış, 32. maddesinde ise "çocuğun ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı ve bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ya datoplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı" taraf devletlerin koruma sağlaması ve bu maddenin etkili biçimde uygulanmasını sağlamak için ceza veya başka uygun yaptırımların uygulanabileceği belirtilmiştir. Yine, Sözleşmenin, 36. maddesinde de taraf devletlerin, "esenliğine herhangi bir biçimde zarar verebilecek başka her türlü sömürüye karşı çocuğu" koruyacakları hükmü yer almıştır. 2828 sayılı Kanun ile kimsesiz veya aileleri tarafından istismar edilen çocukların korunması ve .bu konuda gereken tedbirlerin alınması konusunda Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Ge,.nel Müdürlüğü kurulmuştur. Anılan sözleşmede sözü edilen kimi idari tedbirler Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından alınıp uygulanmaktadır.
Dava konusu olayda, sosyal hizmet uzmanının 31.1.2000 tarihli raporu, mağdur küçüklerin aşamalardaki anlatımları ve sanıkların dolaylı kabullerinden; sanık anne ve baban'ın, katılan Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü görevlilerinin bu konudaki uyarıları ve ekonomik yardım tekliflerine arşın 12 yaşın altında bulunan 1989 doğumlu Kader, 1991 doğumlu Mehtap ve 1993 doğumlu Murat adlı çocuklarına okul saatleri dışında ve hafta spnlarında Kızılay-Sakarya caddesi civarlarında çiçek veya mendil sattırdıkları ya da satmalarını önlemedikleri anlaşılmaktadır. Yaşları gereği olarak küçük mağdurların Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 31. maddesi uyarınca dinlenme, boş zamanlarını değerlendirme, oyun oynama, kültürel ve sanatsal etkinliklere katılma hakları bulunmaktadır. Buna karşın, sanık anne ve babanın acıma, merhamet (rahim) ve şefkat duygularıyla bağdaşmaz biçimde ve kendilerine ait bir ev ile işyeri bulunması nedeniyle ekonomik bakımdan zorunluda bulunmadıkları halde mağdur küçüklerin kış mevsiminin en şiddetli günlerinde sağlıklarının bozulması tehlikesi altında ve her türlü kötü niyetli ya da kötü alışkanlıkları bulunan kişilerle muhatap olarak kişilikleri ve eğitimIerinin olumsuz yönde etkilenmesi riskine son derece açık bir ortamda geçvakitlere kadar bulunmalarına yol açmaları ya da buna razı olmaları nedeniyle TCY.nın 478/1-2. maddesindeki suçu işledikleri ve anılan madderıin mağdur sayısınca uygulanarak ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, kanıtları yanlış değerlendiren yetersiz gerekçeyle beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı ve katılan Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşüncenin reddiyle hükmün (BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesirıe, 24.3.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.