 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 2002/6592
K: 2002/8218
T: 8.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- GÖREVLİYE SÖVME
- MEMURA KARŞI KOYMA
- İKİ AYRI SUÇ
İÇTİHAT ÖZETİ: l- Kavgada yaralanan arkadaşını tedavi ettirmek için getirdiği hastanede durumu sağlık memuru olan yakınanın "kolluk görevlilerine" bildirmeye kalkışması üzerine, buna engel olmaya çalışan sanığın yakınanı "yaralayıp sövmesi" biçimindeki eylemleri TCY.nın 258. maddesine uyan suç oluşturur.
2- Kabule göre: "görevliye sövme ve yaralama eylemlerinin TCY.nm 266/1 ve 456/4, 271/1. maddelerine uyan iki ayrı suç oluşturacağının düşünülmemesi yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 258,266/1,269,271/1,456/4)
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteminin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine ve sanık Cihangir'in yakınan Oğuzhan'a sövme eylemine ilişkin incelemeye konu hüküm bulunmadığının ve bu konuda zamanaşımı süresinde hüküm verilebileceğinin anlaşılmasına göre yapılan incelemede;
1- a-Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe; sanıklar Cihangir, Zekiye ve Tayfur'un saldırgan sarhoşluk eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşme sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
b- Hukuksal Tanı: Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu,
c- Yaptırım: Cezaların yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanıklar Cihangir ile Zekiye, Tayfur ve Üst C.Savcısının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık Tayfur'un öbür eylemlerine yönelik temyiz isteğine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a- Olaydan bir süre önce kavgada yaralanan arkadaşını tedavi ettirmek için getirdiği hastanede sağlık memuru olan yakınan Meksen'in, TCY.nın 530. maddesinden kaynaklanan adli görevi nedeniyle durumu kolluk görevlilerine bildirmeye kalkışması üzerine, buna engel olmaya çalışan sanığın yakınanı yaralayıp sövmesi biçimindeki eylemlerinin TCY.nın 258. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Yasanın 266/1,269. maddeleri uyarınca hüküm kurulması,
b- Kabule göre de; sanığın görevliye sövme ve yaralama eylemlerinin TCY.nın 266/1 ve 456/4, 271/1. maddelerine uyan iki ayrı suç oluşturduğunun gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve sanık Tayfur ve Üst C.Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yeniden hüküm kurulurken C.Y.Yasasmm 326/son. maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 8.5.2002 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Yüce Ceza Genel Kurulunun 21.9.1992 tarih ve 205/228 ve Yüksek 4. Ceza Dairesinin 13.10.1992 tarih ve 5784/7004 sayılı kararlarına yazılan ayrıntılı karşıoydaki gerekçe doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği görüşündeyim. Zira failin (sanığın) maddi ve/yada manevi zor (tehdit) kullanarak görevliye direndiği sırada sövmesi ya da harekette bulunmasıyla ayrı bir davranış ve bu yüzden ayrı bir hukuki sonuç doğmakta; iki ayrı eylem ve iki ayrı suç da gerçek yarışma (içtima) kurallarına göre birleşmektedirler. Bu nedenle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
K. Yalçın Bal Üye K.