 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 2002/28544
K: 2003/10778
T: 5.11.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- HÜRRİYETİ KISITLAMA
- KANIT OLMADAN BİR KİMSEYİ GÖZALTINA ALMAK
- MEMURUN HÜRRİYETİ KISITLAMASI
İÇTİHAT ÖZETİ: Herhangi bir suçla ilgili suçüstü durumu ve ceza soruşturması bulunmayan, salt kimliği belirsiz bir kişinin telefonla hırsızlık yapıyorlar soyut ihbarı ile kimlik, arşiv vb. araştırma yapmadan sanık asayiş büro amirinin talimatıyla yakınanın gözaltına alınıp ardından C. Savcısına hırsızlığa karıştığı iddia edilen kişilerin yakalandığı yolunda bilgi verilip, 20 saat gözaltında tuttuktan sonra hiçbir evrak. düzenlenmeden, evrak fezlekeye bağlanmadan suçla ilgilerinin bulunmadığı gerekçesiyle serbest bırakılmaları, TCKının 181/1 maddesindeki suçu oluşturur.
(765 s. TCK. m. 181/1)
(1412 s. CMUK. m. 127-131)
(2559 s. PVSK. m. 13)
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Sanık Fahri'ye yükletilen iftira ve sanık Ata'ya yükletilen bireylere kötü davranma suçlarında; eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik O yer C. Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, Temyiz Davasının Esastan Reddiyle Hükümlerin Onanmasına,
2- Sanık Ata.,'nın hürriyeti kısıtlama suçuna gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; Anayasanın 1/2, Polis Vazife ve Selahiyet Yasasının 13. CYY.nın 127-131. maddeeri .ile Türkiye Cumhuriyeti Devletince 18.5.1954 tarihinde onaylanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesi hükümleri ve Yakalama, Gözaltına alma ve Ifade alma Yönetmeliğinin 5. maddesi uyarınca; suç kovuşturmasıyla ilgili olarak yöntemince verilen yargıç kararı dışında kişilerin yakalanıp gözaltına alınmaları ancak, suçüstü durumunda veya işlendiği bilinen bir suçailişkin soruşturma veya kovuşturma sırasında olanaklı bulunmaktadır. Kolluk görevlileri ise bu ikinci durumda yalnızca gecikmesinde tehlike bulunan durumlarda yakalama yetkisini kullanabilirler. Diğer tataftan belirtilen hukuki düzenlernelerin gereği olarak ceza soruşturma ve kovuşturmalarında temel ilke, kişi hürriyetlerine müdahale edilmeden başvurulabilecek bir yöntem var iken hürriyeti daraltan yöntemlere başvurulmaması ilkesidir.
Somut olayda, herhangi bir suçla ilgili suçüstü durumu veya suç teşkil eden belirli bir olayla ilgili ceza soruşturması bulunmamasına karşın, salt kimliği belirsiz bir kişinin 16.5.2000 günü saat 13.00'da telefonla yakınların kimlik ve adreslerini vererek "Şişli ilçesindeki market ve işyerlerindeki hırsızlık suçlarını bu kişiler işliyorlar" şeklindeki soyut ihbarı üzerine, kimlik ve adresleri aynı tarihli tutanakla tespit edilen bu kişiler hakkında arşiv ve benzeri araştırmalar yapılmaksızın, asayiş büro amiri olan sanığın talimatı doğrultusunda hareketegeçilerek üç saat sonra .yakınanların yakalanıp gözaltına alınması, C. Savcısına hırsızlığa karıştığı iddia edilen kişilerin yakalandığı yolunda bilgi verilip peşi sıra bu kişilerin "herhangi bir suçla" ilgilerinin olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak, 20 saat gözaltında kalan yakınanların
ertesi gün saat 13.30 da bir kanıt bulunmadığı gerekçesiyle ifadeleri dahi alınmadan ve soruşturma evrak. fezlekeye bağlanarak C.Savcllığına sunulmaksızın serbest bırakılması biçimindeki eylemin TCY. 181/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, kanıtları yanlış değerlendiren yetersiz gerekçeyle beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı ve katılanlar Erkan ve Özkan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 5.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.