 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 2001/14478
K: 2001/15902
T: 5.12.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
765/m.38,266,269,271/1,456/4,467
1136/m.57
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın haciz işlemi sırasında görevli avukat olan katılanlara sövüp, tehdit etmekten ibaret eylemlerinin, Avukatlık Yasasının 57. maddesi yollamasıyla T.C.Yasasının 266/3, 269. maddelerine uyacağı gözetilmeden "sanığın, katılanların avukat olduğunu bilmediği, ayrıca olayın keşif ya da duruşmada meydana gelmediği, haciz işleminin de keşif ve duruşma sayılamayacağı" biçimindeki gerekçeyle 266/1, 269. maddeleri uyarınca hükümler kurulması,
2- Sanığın görevli avukat olan katılanları yaralama biçimindeki eylemlerinin, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun dairemizce de benimsenen 16.5.2000 gün ve 2001/4-128 esas, 2001/130 karar sayılı kararı ışığında T.C.Yasasının 456/4, 271/1. maddelerine ( iki kez ) uyacağının gözetilmemesi,
3- Katılanların manevi ödence istekleri karşısında T.C.Yasasının 38. ve 467. maddeleri uyarınca tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılıp paranın alım gücü de gözetilerek manevi ödenceye hükmolunması gerektiği gözetilmeden "yargılamayı uzatacağı ve Hukuk Mahkemeleri kanalı ile istenebileceği" gerekçesiyle Hukuk Mahkemelerinde dava açmakta serbestilerine karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve katılanlar Soner D. ve Ömer Faruk T'in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05.12.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.