 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
Esas no: 2000/2419
Karar no: 2000/5746
Tarih: 28.6.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- GÖREVİ SAVSAMA SUÇU
- KOOPERATİF DENETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUMLULUĞU
Karar Özeti: Denetim Kumlu Üyesi olan sanıkların, 1163 sayılı Yasanın 62. maddesinde sayılan kişilerden olmadıkları halde yönetim kurulu üyesi olan diğer sanıkların eylemlerine ne şekilde katıldıkları açıklanmadan TCY'nın 230/1. maddesiyle cezalandırılmaları yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 230/1)
(1163 s. Koop. K. m. 62)
Görevi savsama suçundan sanıklar Hüseyin, Bolu, Yusuf, Hami, Güngör hakkında TCY.nın 230, 72; 647 sayılı Yasanın 4-6. maddeleri uyarınca sanıkların 670.000'er lira ağır para cezalarıyla hükümlülüklerine, cezalarının ertelenmesine ilişkin (Bandırma Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1994/602 Esas, 1998/704 Karar sayılı ve 7.10.1998 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 10.3.2000 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 28.3.2000 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) a- Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanıklar Yusuf, Hami ve Güngör'e yükletilen görevi savsama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
b- Hukuksal tanı: Eylem yanlış olarak nitelendirilmiş, Türk Ceza Yasasının 240. maddesi yerine 230. maddesi uygulanmış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
c- Yaptırım: Cezaların yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanıklar Yusuf, Hami ve Güngör müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Diğer sanıklar hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; Denetim Kurulu Üyesi olan sanıklar Hüseyin ve Bolu'nun 1163 sayılı Yasanın 62. maddesinde sayılan kişilerden olmadıkları halde, Yönetim Kurulu Üyesi olan öbür sanıkların eylemlerine ne şekilde katıldıkları da açıklanmadan, TCY.nın 230/1. maddesiyle hükümlülüklerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve sanıklar Hüseyin ve Bolu müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.6.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.