 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E:1999/3604
K:1999/5127
Tarih : 6.5.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GÖREVLİYE ETKİN DİRENME
KENDİLİĞİNDEN HAKALMA SUÇU
SUÇA YARDIM
KARAR ÖZETİ : 1- Tarlasının kenarından çıkan çekişmeli suyun, muhtarlıkça köye götürülmek istenilmesi üzerine "silahla tehdit" eden sanığın kastının niteliği araştırılarak sonucuna göre TCYnın 258/1 -2, ya da 308/2, 273. maddelerinden hangisinin uygulanacağı tartışılmalıdır.
2-Diğer sanıkların, sanık Nuri'nin eylemine katıldıklarına ilişkin kanıtlar gösterilip açıklanmadan eylem sırasında "suyu vermeyecekleri" yolundaki sözlerinin TCY nın 65. maddesine uyup uymadığı tartışılmadan hüküm kurulması Yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 258/1 -2, 273, 308/2)
Görevliye etkin direnme suçundan sanıklar Mustafa, Nuri Hüseyin'in yapılan yargılamaları sonunda hükümlülüklerine ilişkin (Bigadiç Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1997/157 Esas, 1998/55 Karar sayılı ve 22.4.1998 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi Üst C. Savcısı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 25.3.1999 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 8.4.1999 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede kabule göre, Mustafa hakkında TC. Yasasının 81/1. maddesi uygulanırken eksik ceza öngörülmüş ise de, 647 sayılı Yasa ile yapılan uygulama sonucunun doğruluğu karşısında, yazım yanılgısı bulunmuş ve başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık Nuri'nin tarlasının kenarından çıkan çekişmeli suyun, muhtarlıkça içme suyu olarak köye götürülmek istenilmesi üzerine, dava açarak karar alıp, el atmayı önlemesi yerine silahla tehdit ederek sonuç alma yönetsel kararı erteleme eyleminin, adalete karşı bir suç olan kendiliğinden iddia ettiği hakkı almaktan ibaret özel kasıtla mı ya da devlet yönetimine karşı bir suç olan bir görevin yerine getirilmesini engelleyici genel kasıtla mı işlediğinin araştırılarak, sonucuna göre TC. Yasasının 258/1-2. ya da 308/2, 273.maddelerinden hangisinin uygulanacağı tartışılmadan hükümler kurulması,
2-Sanıklar Mustafa ve Hüseyin'in öbür sanık Nuri'nin eylemine katıldığına ilişkin kanıtlar gösterilip açıklanmadan ve asli failin eylemi sırasında, anılanların suyu vermeyecekleri yolundaki sözlerinin TC. Yasasının 65. maddesine öngörülen suça özendirme ve yardım niteliğinde olup olmadığı da tartışılmadan, hükümlülüklerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Üst C. Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 6.5.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.