 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/8800
Karar No: 1998/11151
Tarih: 7.12.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GÖREVLİYE SÖVME
GÖREVLİYİ YARALAMA
ÇELİŞKİLERİN GİDERİLMESİ
HAKSIZ TAHRİK
ÖZET : 1- a) Mağdur ile tanığın anlatımları arasındaki çelişki giderilmediği takdirde hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğunun bildirilmesi, burundaki yaralanmaya hangi sanığın yol açtığının saptanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.b) Savunmalar doğrulandığı takdirde TCY.nın 272. maddesinin uygulama olanağı tartışılmalıdır.2- Kabule göre; a) Sövme ve dövme eylemlerinin 266/1, 269. maddelerine girdiğinin gözetilmemesi; b) Tek eylemin sanığına hem tam hem de kalkışılan yaralama eylemlerinden ötürü ceza verilmesi; c) Görevliye sövme eyleminde cezadan TCY.nın 272. maddesi yerine 51. madde ile indirim yapılması; d) Dirgenle yaralamaya kalkışma eylemlerinde 457/ 1. maddenin uygulanması yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 266/1,269,51,272,457/1)
Görevliye sövme ve yaralama suçlarından sanıklar Fehim, Cengiz, Canip, Ali Ihsan, Mehmet Hanifi'nin yapılan yargılamaları sonunda hükümlülüklerine ilişkin (Hamur Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen1995/13 Esas, 1997/43 Karar sayılı ve 18.9.1997 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi 0 yer C. Savcısı ve sanıklar Fehim, Cengiz, Canip, Ali Ihsan, Mehmet Hanifi tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 5.10.1998 tarihli bozma isteyen tebliğ namesiyle 12.10.1998 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) a- Mağdur Halis ile tanık Muzaffer'in anlatımları arasındaki çelişkinin yüzleştirilerek giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenerek hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğunun belirtilmesi ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek burundaki yaralanmaya sanıklar Canip ile Ali İhsanın eylemlerinden hangisinin yol açtığının saptanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle karar verilmesi,
b- Savunmalar araştırılarak doğrulandığı takdirde, TCY.nın 272. maddesinin uygulama olanağının tartışılmaması,
2) Kabule göre;
a- Sövme ve dövme eylemlerinin 266/1, 269. maddelerine girdiğinin gözetilmemesi,
b- Sağlık ocağı yanındaki olayın oluş biçimine göre eylemin tekliği gözetilmeden sanık Canipe hem tamamlanmış hem de kalkışılan yaralama eylemlerinden ötürü ceza verilmesi,
c- Sanık Fehim'in görevliye sövme eyleminde, cezanın TCY.nın 272. maddesi yerine aynı Yasanın genel nitelikteki 51. maddesiyle indirilmesi,
d- Gerçekleşen sonuç karşısında, dirgenle yaralamaya kalkışma eylemlerinin silahla gerçekleştirilmiş sayılamayacağı ve TCY.nın 457/1. maddesinin uygulanamayacağı düşünülmeden, hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve 0 yer C. Savcısı ve sanıklar Fehim, Canip, Cengiz, Ali Ihsan ve Mehmet Hanifi'nin temyiz nedenleri ile tebliğ namedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken CYY.nın 326/son. maddesinin gözetilmesine, 7.12.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.