 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/12450
Karar No: 1999/747
Tarih: 8.2.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TEMEL CEZADA GEREKÇE
TEHDİT - YARALAMA
CEZA ARTIRIMINDA SIRA
ERTELİ CEZA
EK SAVUNMA
ÖZET :1- TCY.nın 29/son maddesine aykırı olarak temel cezaların gerekçe
gösterilmeden belirlenmesi;
2- Mağdurun anlatımlarındaki çelişki giderilerek; baş ve koldaki yara lamalar ayrı ayrı sanıklarca gerçekleştirilmişse, her yaranın ayrı raporu alınıp TCY.nın 456. maddenin ilgili fıkrası; diğer sanıklar hakkında duruma göre 456/4 ya da 464ü. maddelerin uygulanması gerekeceğinin düşünülmemesi;
3- Mağdurun iyileşme ve alışılmış uğraştan kalma sürelerinin ATK'dan sorulmadan karar verilmesi;
4- TCYnın 463. maddesinin 457. maddeden önce uygulanması;
5- Sanıklar yararına 'yasal indirime" yer olup olmadığının tartışılmaması;
6- Ertelenmiş cezanın tekerrüre esas alınması;
7- Kanıtlar gösterilmeden hükümlülüğe karar verilmesi;
8- iddianamede yer alan TCY.nın 51. maddesi uygulanmadığı halde CYY.nın 258. maddesi uyarınca ek savunma verilmemesi yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 456, 456/4, 51, 457, 463, 95/2, 81, 29/son)
(1412 s. CMUK. m. 258)
Yaralama ve tehdit suçlarından sanıklar Sebahattin, Cavit, Mustafa, Tacettin'in yapılan yargılamaları sonunda hükümlülüklerine ilişkin (Geyve Asliye Ceza Mahkemesi)ndenverilen 1996/87 Esas, 1997/257 Karar sayılı ve 24.12.1997 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi 0 yer C. Savcısı ile sanıklar Sebahattin, Tacettin, Cavit ve Mustafa müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 11.12.1998 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 21.12.1998 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede cezalar toplanırken yapılan maddi yanılgısının yerinde düzeltilmesi olanaklı bulunmuş ve başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- T.C. Yasasının 29/son madde ve fıkrasına göre temel cezaların gerekçe gösterilmeden belirlenmesi,
2- Mağdur Kemal'in 25.12.1996 tarihli anlatımında koluna ve başına vuranın sanık Sebahattin, 18.9.1996 tarihli anlatımında ise koluna Sebahattin'in, başına ise Cavit'in vurup yaraladığını açıklamış olması karşısında, bu çelişki giderilip, her iki yarasının ayrı sanıklar tarafından yapılmış olması durumunda ayrı ayrı raporlarında alınmak suretiyle o sanık ya da sanıklarla ilgili T.C. Yasasının 456. maddesinin ilgili fıkra ya da fıkraları, diğer sanıklar için ise kanıtların kabul ediliş biçimine göre aynı Yasanın 456/4. ya da 464/2. madde ve fıkrasının uygulanması gerekirken, eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
3- Mağdur Kemal'in iyileşme ve alışılmış uğraştan kalma sürelerinin Adli Tıp Kurumundan sorulmadan karar verilmesi,
4- Suçun niteliğine ilişkin T.C. Yasasının 463. maddesinin 457. maddeden sonra uygulanması,
5- Savunmalar, olayın çıkış nedeni, gelişmesi üzerine durularak, sanıklar yararına yasal indirime yer olup olmadığının tartışılmaması,
6- Sanık Tacettin'in ertelenmiş cezasının aynen çektirilmesi yerine tekerrüre esas alınarak fazla ceza verilmesi,
7- Sanık Sebahattin'e yükletilen silahla tehdit suçunu işlediğine ilişkin kanıtlar gösterilmeden, hükümlülüğüne karar verilmesi,
8- Sanık Kemal hakkında iddianamede T.C. Yasasının 51. maddesinin de uygulanması istenmiş ve bu madde uygulanmamış olmasına göre, CY. Yasasının 258. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmemesi,
Yasaya aykırı ve 0 yer C. Savcısı ile sanıklar Sebahattin, Tacettin, Cavit ve Mustafa müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğ namedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 8.2.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.