 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
Esas No: 1998/10552
Karar No: 1998/10811
Tarih: 30.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GÖREVİ SIRASINDA KAYMAKAMA SÖVMEK
NÜFUS KAYDI
ÇELİŞKİLERİN GİDERİLMESİ
ÖZET : 1- Tanıkların anlatımları arasındaki çelişki giderilemezse yöntemince irdelenip hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğu ve hangi davranışın ne suretle sövme suçunu oluşturduğu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi yerine düzenleyicisinin içeriğinin aksine bildirdiği tutanağa dayanılarak hükümlülük kararı verilmesi;
2- Kabule göre; a) Halka bütünle ilgili konuşma yapan ilçe kaymakamına söven tütün üreticisi sanığın 5442 sayılı Yasanın 27 ve 31İç-e maddeleri gözetilmeden TCY.nın 267. maddesine göre cezalandırılması;
3- Gerekçeli kararda sanığın ana adının yanlış yazılması yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 266/3, 267)
(5442 s. İLİK. m. 27, 31/ç-e)
Görevliye sövme suçundan sanık Nuri hakkında TCY.nın 266/3, 267; 647 sayılı Yasanın 4-6. maddeleri uyarınca sanığın 1.050.000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne, cezasının ertelenmesine ilişkin (Samsat Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1996/24 Esas, 1997/38 Karar sayılı ve 4.12.1997 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi 0 yer C. Savcısı ile sanık Nuri tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 9.11.1998 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 16.11.1998 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası,' başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- iddiayı doğrulayan İbrahim Bülent'in anlatımıyla savunmayı doğrulayan diğer tanıklar İbrahim Halil, Mehmet, Nuri, Cemil Lütfü ve Osman'ın anlatımları arasındaki çelişkinin giderilmeye çalışılması; giderilemediği takdirde, yöntemince irdelenip hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğu ve hangi davranışın ne suretle sövme suçunu oluşturduğu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik soruşturma ve düzenleyicilerinden Cemil Lütfü'nün sonradan içeriğinin aksine anlatımda bulunduğu suç tutanağına dayanılarak hükümlülük kararı verilmesi;
2- Kabule göre de;
a) Tütün üreticisi olan sanığın bu konuda halka konuşma yapan ilçe kaymakamına sövmesinde, yakınanın 5442 sayılı İl İdare Yasasının 27 ve 31/Ç-E madde ve fıkralarına göre adli ve askeri nitelikte olanlar dışında tüm Bakanlıkların ilçe bağlamındaki yönetsel örgütlerinin başı olduğu ve ilçenin her yönden genel yönetim ve gidişini düzenlemekten sorumlu bulunduğu gözetilmeden; yakınanın "tekel tütün deposunda bulunduğu" gerekçesiyle T. Ceza Yasasının 267. maddesinin uygulanması,
b) Gerekçeli kararda sanığın ana adı kayda uygun olarak "Fatma" yerine "Fatma G " biçiminde yazılması,
Yasaya aykırı ve 0 yer C. Savcısı ile sanık Nuri'nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.11 .1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.