 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1997/9030
K. 1997/9882
T. 13.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- YARALAMA
- ÖLDÜRMEYE KALKIŞMA
- SUÇUN BIÇAKLA İŞLENMESİ
- BABAYA KARŞI İŞLENMESİ
- YASAL İNDİRİM
KARAR ÖZETİ : 1- Sanığın yaşamsal tehlike yaratacak ve iç organlarda yaralama meydana gelecek biçimde elverişli bıçakla mağduru yaraladığı, araya girme ve ameliyat nedeniyle mağdurun ölümden kurtulduğu olayda eylem TCY. 45O/1,62. maddesine giren suçu oluşturabileceği ve ağır ceza mahkemesi görevli olduğu cihetle görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
2- Sanığın savunması ile bu doğrultudaki tanık anlatımları yöntemince tartışılıp reddedilmeden «yasal indirime yer olmadığına» karar verilmesi;
3- Kabule gere:
a) Suçun bıçakla işlenmesinin birinci akrabalığın, ikinci artırma nedeni olacağının düşünülmemesi;
b) Suç babaya karşı işlendiğine göre TCY457/2. madde ve fıkrası yerine 1. fıkrasının uygulanması yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 456/2, 457, 450/1, 62, 59, 457/2)
Yaralama suçundan sanık Faik hakkında TCY.nın 456/2, 457/1, 59. maddeleri uyarınca sanığın 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasıyla hükümlüğüne ilişkin (Gaziosmanpaşa Asliye 1. Ceza Mahkemesi)nden verilen 1995/1150 Esas, 1996/571 Karar sayılı ve 23.9.1996 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Faik tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 13.10.1997 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 20.10.1997 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak:
1- Sanığın öldürmeye elverişli bıçakla mağdura biri karın öbürü göğüsten olmak üzere, ikisi yaşamsal tehlike yaratacak ve iç organlarda yaralamaya yol açacak biçimde bıçak darbeleri vurduğunun ve tanıkların araya girmeleriyle sonucu gerçekleştirmekten engellendiği ve mağdurun ameliyatla kurtulduğunun ileri sürülmesi karşısında eylemin T.C. Yasasının 450/1,62. maddelerine giren suçu oluşturabileceği, kanıtları değerlendirmenin ve eylemi nitelemenin ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamanın sürdürülerek sonuçlandırılması,
2- Sanığın, mağdurun haksız eylemleri üzerine, suçu işlediğine ilişkin savunması ve bu doğrultudaki tanık anlatımları yöntemince tartışılıp reddedilmeden, yasal indirime yer olmadığına karar verilmesi,
3- Kabule göre;
a) Suçun bıçakla işlenmesinin birinci, akrabalığın ikinci artırma nedeni olacağının düşünülmemesi,
b) Sanığın yaralama suçunu babasına karşı işlediği halde, TCY.nın 457. maddesinin 2. fıkrası yerine, 1. fıkrasının uygulanması,
c) TCY.nın 457/1. madde-fıkrasıyla 2. kez artırım yapılırken, yanılgı sonucu cezanın 2 yıl 18 ay 20 gün yerine, 2 yıl 16 ay olarak eksik belirlenmesi,
Yasaya aykırı ve sanık Faik'in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken CYY.nın 326/son. maddesinin gözetilmesine, 13.11.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.