 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1997/8270
K. 1997/8659
T. 21.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAKLİT VE TAĞŞİŞ EDİLMİŞ BESİN MADDESİ SATMAK
BAYİ OLMAYANIN ÇAY SATMASI
KISA SÜRELİ ÖZGÜRLÜĞÜ BAĞLAYICI CEZADA ÖNLEM
ZORUNLUĞU
KARAR ÖZETİ : 1- Bayilik ve Çay-Kur çayını satma hakkı bulunmayan toptancının sattığı çayın kuruluşa ait olup olmadığını bilmesi asıl olduğu; miktara göre faturasız alınması söz konusu olmayacağından eylem, Markalar Yasasının 51/b ve TCK.nun 503. maddelerine uyan suçları oluşturur.
2- Kabule göre:
a) TCK.nun 363. madde ile ilgili suçlarda TCK.nun 402/2. madde ve fıkrasının,
b) Bir ay hapis cezası tayin edilen geçmişte hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında 647 sayılı Yasanın 4/2. maddesinin uygulanmaması bozma nedenidir.
(765 s. TCK. m. 363, 402/2,503)
(551 s. Markalar K. m. 51/b)
(647 s. CİK. m. 4/2)
Taklit ve tağşiş edilmiş besin maddesi satma, ticarete hile karıştırma ve haksız rekabet suçlarından sanık Mustafa hakkında TCY. nın 398, 363, 61, 71, 72, TTK.nun 64/1. maddeleri uyarınca sanığın 6 ay hapis ve 746.666 lira ağır para cezalarıyla hükümlülüğüne, TCY. nın 402. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına ilişkin, (Pınarbaşı Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1995/15 esas, 1996/53 karar sayılı ve 10.6.1996 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Mustafa müdafii ve o yer C. Savcısı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.9.1997 tarihli kısmen onama ve bozma isteyen tebliğnamesiyle 29.9.1997 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdanı kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1) a- Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanığa yükletilen taklit ve tağdiş edilmiş besin maddesi satma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin tutarı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı.
b- Hukuksal tanı: Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
c- Yaptırım: Ancak, suç tarihine göre temel ağır para cezasının az belirlenmesi,
Yasaya aykırı, sanık Mustafa müdafii ve 0 yer C. Savcısının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, temel ağır para cezasının 420 bin lira biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri yasaya uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle C. Yargılama Yasasının 322. maddesi uyarınca davanın esasına;
2) Öbür suçlara ilişkin hükümlere yönelik temyize gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a- Çay-kur Genel Müdürlüğü'nün suç tarihinde bayilik sisteminin bulunup bulunmadığının ve bu kuruluşa ait çayların bayi olmayan toptancılar tarafından satılmasına izin verilip verilmediğinin sözü edilen kuruluş Genel Müdürlüğünden sorulması, bayi olmayan toptancılar tarafından satılmasına izin verilmediğinin bildirilmesi durumunda çay satışıyla uğraşan kişinin sattığı çayın Çay-Kur'a ait olup olmadığını bilmesinin asıl olduğu ve bu miktardaki çayı faturasız almasının söz konusu olamayacağı gözetilerek, sanığın eylemlerinin Markalar Yasasının 51/b ve T. Ceza Yasasının 503. maddeleri açısından değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmesi.
b- Kabule göre de:
aa) T. Ceza Yasası 363. maddesine giren gıda maddeleriyle ilgili suçlarda 2890 sayılı Yasayla değişik 1593 sayılı Yasaya eklenen ek-3. madde gereğince T. Ceza Yasasının 402/2. madde ve fıkrasının uygulanacağının gözetilmemesi,
bb) T. Ceza Yasasının 363/1. madde ve fıkrasındaki temel ağır para cezasının suç tarihine göre eksik belirlenmesi,
cc) Geçmişte hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında Ticaret Yasasının 64/1. madde ve fıkrasıyla verilen 1 ay hapis cezasının 647 sayılı Yasanın 4/2. madde ve fıkrası gereğince para cezası ya da diğer önlemlerden birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve sanık Mustafa müdafii ve O yer C. Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.