 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
Esas No : 1997/7001
Karar No : 1997/7594
Tarih : 25.9.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- C. SAVCISININ KİŞİSEL DAVAYA KATILMASI
- DURUŞMANIN BİÇİMİ
- SUÇ GÜNÜNÜN KARARDA GÖSTERİLMEMESİ
- UYGULANAN YASA MADDESİNİN KARARDA YAZILMAMASI
- YOKLUKTA HAKARET SUÇUNDA İLETİŞİM ÖĞESİ
KARAR ÖZETİ : 1- Dava, C. Savcısının katılmasıyla kamu davasına dönüştüğü halde son oturumda C. Savcısının görüşünün alınmaması;
2- CYUY.nın 265/5. maddesine aykırı olarak son oturum da duruşmanın açık ya da gizli olduğunun yazılmaması;
3- Tanığın anlatımı reddedilmeden «beraat kararı» verilmesi;
4- Suç gününün kararda gösterilmemesi;
5- Kabule göre: Uygulanan yasa maddesinin kararda yazılmaması;
6- Yoklukta hakaret suçunun "iletişim"öğesi bulunmamasına karşın sanıkların cezalandırılmaları,
Bozma nedenidir.
(765 s. TCK. m. 482/2)
(1412 s. CMUK. m. 265/5)
Hakaret suçundan sanıklar Hasan, Hatice ile Ceyda hakkında TCY.nın 480, 72; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sanık Hatice ile Ceyda'nın 710.000'er lira ağır para cezasıyla hükümlülüklerine ilişkin, (Gölcük Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1995/90 'Esas, 1996/88 Karar sayılı ve 3.4.1996 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi kişisel davacı Yücel vekili ile sanıklar Ceyda ile Hatice vekili tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 23.6.1997 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 30.6.1997 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre duruşma isteğinin reddiyle yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- C. Savcısının katılmasıyla kişisel dava kamu davasına dönüştüğü halde, C. Savcısının son oturumda görüşü alınmayarak CYY nın 251. maddesine uyulmaması,
2- Son oturumda duruşmanın açık ya da gizli yapıldığı belirtilmeyerek, CYY. nın 265/5. maddesine uyulmaması,
3- Tanık Murat anlatımlarına göre, sanık Hasan'ın kişisel davacıya "sen eşcinsel misin, yetersiz misin, jigolo musun?" biçimindeki sözlerinin yüze karşı sövme niteliğinde olduğu gözetilmeden ve tanık anlatımları reddedilmeden, yazılı biçimde beraat hükmü kurulması,
4- Suç tarihinin kararda gösterilmemesi,
5- Kabule göre, uygulanan yasa maddesinin fıkrasının kararda yazılmaması,
6- Hükme esas kabul edilen tanıklar Uğur ve Yurdagül'ün anlatımlarına göre yoklukta hakaret suçunun iletişim (ihtilat) Öğesinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanıkların suçlarının ne suretle oluştuğu açıklanmadan, hükümler kurulması,
Yasaya aykırı ve katılan vekili ile sanıklar Hatice ve Ceyda'nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma Öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.9.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.