 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1997/510
K. 1997/703
T. 4.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TEHDİT
KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMAK
KARAR ÖZETİ : 1- Yakınanın sınıf geçme kredisi verme yetkisi varsa; eylem, TCK.nun 188/1; yoksa, 191/son maddesine uyan suçu oluşturur.
2- Sanığın konuşmak için girdiği avluda yakınanın isteği dışında kaldığı ve dışarıya çıkmadığına ilişkin kanıtlar karar yerinde gösterilmelidir.
3- Kabul, "Torbalı'yı sana dar ederim" biçiminde ise, sanığın eylemi TCK.nun 191/son; ayrıca, "seni öldürürüm" dediği de kabul edilirse, 191/1. maddesine uyar.
(765 s. TCK. m. 191, 193/2, 266/1, 273)
Konut dokunulmazlığını bozma, zorlama, tehdit, sövme ve saldırgan sarhoşluk suçlarından sanıklar Ali ile Ahmet hakkında, TCY.nın 193/2,188/1, 191/1, 273, 266/1, 572, 72; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sanık Ali'nin 3.160.000 lira ağır, 180.000 lira hafif, sanık Ahmet'in 40.000 lira ağır, 180.000 lira hafif para cezalarıyla hükümlülüklerine ilişkin, (Torbalı Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 1996/350 esas, 1996/290 karar sayılı ve 30.10.1996 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanıklar Ali ile Ahmet müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 30.12.1996 tarihli onama ve bozma isteyen tebliğnamesiyle 20.1.1997 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A-a) Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanıklara yükletilen saldırgan sarhoşluk ve sanık Ali'ye yükletilen görevliye sövme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
b) Hukuksal tanı: Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu,
c) Yaptırım: Cezalarının yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanıklar Ali ve Ahmet müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA.
B- Öbür suçlara ilişkin hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık Ali'ye ilişkin hükümlerde;
a) Yakınanın sınıf geçme kredisi verme yetkisinin ve koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak, varsa, eylemin T.C. Yasasının 188/1, yoksa zorlama öğesi oluşmayacağından, aynı Yasanın 191/son madde ve fıkrasına uyacağı gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
b) Sanığın, kızının durumunu konuşmak için girdiği eklenti niteliğindeki avluda yakınanın isteği dışında kaldığına ve dışarıya çıkmadığına ilişkin kanıtlar gösterilmeden, yazılı biçimde karar verilmesi,
2- Yakınanın aşamalarda değişmeyen anlatımları ile tanıklar Yüksel ve Ahmet'in anlatımları arasındaki çelişkinin giderilmesi, giderilmediği takdirde yöntemince irdelenip hangisinin hangi nedenle üstün tutulduğu açıklanarak, sanık Ahmet'in, yakınana "Torbalı'yı sana dar ederim" dediği kabul edilirse, eyleminin T.C. Yasasının 191/son, ayrıca "seni öldürürüm" dediği de kabul edilirse, aynı Yasanın 191/1. madde ve fıkrasına uyacağı gözetilmeden eksik soruşturma ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanıklar Ali ve Ahmet müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 4.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.