 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1997/247
K. 1997/960
T. 17.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARALAMAK
KÜÇÜK SUÇLUNUN HUKUKİ DURUMU
MÜSTAKİL FAİLİ BELLİ OLMAYACAK BİÇİMDE YARALAMAK
YAKINMADAN VAZGEÇMEK
YARGILAMA GİDERLERİ
KARAR ÖZETİ : 1- Büyüklerle birlikte suç işleyen küçük sanık hakkında açılan dava, diğer davayla birleştirilirse, birlikte görülmesinde yasal engel yoktur.
2- 2253 sayılı Yasanın 20.maddesi, küçük sanığın, suçun sonuçlarını kavrayabilme yeteneğinin uzman hekim raporuyla saptanmasını amirdir.
3- Adli Tıp Kurumundan mağdurun işten kalma süresinin; mağdurdan da rapordaki yaraların kimler tarafından oluşturulduğu sorularak;
a) Sanıklar, yaralamayı bağımsız gerçekleştirmişse, TCK.nun 456. maddesinin ilgili fıkrası ayrı ayrı,
b) Her iki sanığın da mağdura vurduğu, ancak hangi sanığın eylemi sonucu oluştuğu saptanamaz ise TCK.nun 456. maddesinin gereken fıkrası ve 463. madde uygulanmalıdır.
4- Vazgeçmeye karşın sövme eylemi nedeniyle açılan kamu davasının, TCK.nun 489. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmemesi yasaya aykırıdır.
5- Ayrı suç işleyen sanıklardan yargılama gideri, payları oranında alınmasına karar verilmelidir.
(765 s. TCK. m. 39, 456, 463, 489)
(2253 s. ÇMK. m. 9, geçici m. 2)
Yaralama, sövme, tehdit ve silah çekme suçlarından sanıklar (A.Ö.), Yusuf ile Teymur hakkında, TCY.nın 482/3, 456/2, 59/1, 72; 647 sayılı Yasanın 4, 6. maddeleri uyarınca sanık Teymur'un, 1 yıl 3 ay hapis; sanık Yusuf'un 450.000 lira ağır para cezalarıyla hükümlülüklerine, cezalarının ertelenmesine sanık Yusuf'un sövme, tehdit ve silah çekme, sanık (A.Ö.)'nün yaralama suçlarından beraatlerine ilişkin, (Adilcevaz Asliye Ceza Mahkemesi)'ndenverilen 1995/96 esas, 1995/144 karar sayılı ve 28.12.1995 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi Üst C. Savcısı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 26.12.1996 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 6.1.1997 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 2253 sayılı Yasanın 9. ve geçici 2. maddeleri hükümleri uyarınca büyüklerle birlikte suç işleyen 1982 doğumlu (A.Ö.)'nün yaralama eylemi hakkında ayrı dava açılması, bu davanın aynı Yasanın 9/3. maddesi gereğince diğer sanıklar hakkında açılan davalarla birleştirilmesine karar verilmesi durumunda birlikte görülebileceği gözetilmeden, yönteme aykırı biçimde yargılama yapılması,
2-2253 sayılı Yasanın 20. maddesinde belirtildiği üzere küçüğün işlediği suçun anlam ve sonuçlarını kavrayabilme yeteneğinin uzman hekim raporuyla saptanması gerekirken, eksik soruşturma sonucu hüküm kurulması,
3- Mağdur Yusuf'un anlatımı ve Adilcevaz Merkez Sağlık Ocağı'nın 13.11.1995 tarih ve 167/7 sayılı raporu karşısında, mağdura ait film, grafi ve tüm tıbbi belgeler Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek mağdurun iş ve güçten kalma süresinin geçici rapordaki bulgulara göre ayrı ayrı belirlenmesi, mağdurdan geçici rapordaki yaraların kimler tarafından oluşturulduğunun sorulup açıklığa kavuşturulması ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek;
a) Sanıkların yaralama eylemlerini bağımsız olarak gerçekleştirdikleri saptanırsa ATK raporu da dikkate alınarak, TCY.nın 456. maddesi ilgili fıkrasının ayrı ayrı,
b) Her iki sanığın da mağdura vurduğu, ancak hangi yaranın hangi sanığın eylemi sonucu oluştuğu saptanamaz ise, TCY.nın 456. maddesi ilgili fıkrası ve 463.maddelerinin uygulanması gerektiği düşünülmeden eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle karar verilmesi,
4- Yakınan Teymur'un, 28.12.1995 tarihli oturumda yakınmasından vazgeçtiği gözetilmeden Yusuf hakkında sövme eylemi nedeniyle açılan kamu davasının TCY.nın 489. maddesi uyarınca düşürülmesi yerine sanığın cezalandırılmasına hükmolunması,
5- Ayrı suç işleyen sanıklardan yargılama giderinin payları oranında yerine dayanışmalı olarak alınmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Üst C. Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.