 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1997/2388
K. 1997/2510
T. 2.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HÜKMÜN KONUSU
KARARDA GEREKÇE GÖSTERİLMESİ ZORUNLULUĞU
KARAR ÖZETİ : 1- CMUK.nun 257. maddesine göre hükmün konusu; iddianamede gösterilen eylemdir. İddianamede, hükme konu eylemlerin yasalarda öngörülen eylemler kavramının dışında kaldığı hallerde hükme konu olarak eylemlerin açıklattırılmadan yasaya uymayan iddianameye göre karar verilmesi bozma nedenidir.
2- Anayasanın 141/3, CMUK.nun 32. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması gerekir. Kararlarda tüm verilere ilişkin değerlendirmelerin gerekçeye yansıtılması, yasal öğelerin ve kabul edilen olayların gösterilmesi ilkelerine uyulmadan hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
(2709 s. Anayasa m. 141/3)
(1412 s. CMUK. m. 32, 150, 163, 257)
Zorlama ve sarkıntılık suçlarından sanık Mehmet'in yapılan yargılaması sonunda, hükümlülüğüne ilişkin karara karşı sanık müdafiinin temyiz isteğinin CYY.nın 315. maddesi uyarınca reddine ilişkin, (Denizli Asliye 3. Ceza Mahkemesi)'nden verilen 1995/671 esas, 1996/165 karar sayılı ve 29.7.1996 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Mehmet müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 20.11.1996 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 24.3.1997 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- C.Y. Yasasının 257. maddesine göre, karar mahkemesinde kurulacak hükmün konusu; iddianamede gösterilen eylemdir ve 150. madde uyarınca da hüküm iddianamede öngörülen eylem (suç) ve sanık olan kişilerle sınırlıdır. Aynı Yasanın 163. maddesinde kamu davasını açan ve yargılamanın temeli niteliğindeki iddianamenin neleri içereceği açıklanmıştır. Buna göre eylemlerin yasalarda öngörülen adlandırılmalarının niteleme olup, eylemler kavramının dışında kaldığı gözetilerek, öncelikle dava açan iddianamede hükme konu olarak eylemlerin neler olduğunun açıklattırılmasının sağlanması gerekirken Yasaya uymayan iddianameye göre karar verilmesi,
2- Anayasanın 141/3, C.Y. Yasasının 32. maddeleri uyarınca Mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, C. Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtayın gerekçelerde disiplin işlemini yerine getirmesi için, kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, suçun yasal öğeleri ve kabul edilen olayların gösterilmesi gerekirken, bu ilkelere uyulmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanık Mehmet müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 2.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.