 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1997/2077
K. 1997/2771
T. 9.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GÖREVDE YETKİYİ KÖTÜYE KULLANMAK
GÖREVİ SAVSAMAK
MESLEK NEDENİYLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMAK
KARAR ÖZETİ : l- a) Vekil edeni yakmanın senede bağlı alacaklarının tahsili konusunda hiçbir işlem yapmayan avukat sanığın eylemi "görevi savsama",
b) Prim borçlarının ödenmesi amacıyla diğer yakınandan ve onun borçlusundan aldığı çeklerin bedellerini yakınana vermeyip kullanması, TCK.nun 510. maddelerine uyan suçları oluşturur.
2) 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uygulanırken "ahlaki eğilimi" gibi sanığın kişiliğini incitici deyişlerin gerekçeye yansıtılması yasaya aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 240, 230, 510)
(647 s. CİK. m. 6)
Görevde yetkiyi kötüye kullanma ve görevi savsama suçlarından sanık Nilgün hakkında, TCY.nın 240/2, 80, 230/1, 59, 72; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 2.616.666 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne, 5 ay 25 gün memurluktan yoksun bırakılmasına ilişkin, (Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 1994/23 esas, 1995/383 karar sayılı ve 14.12.1995 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Nilgün müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 11.3.1997 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 17.3.1997 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yaşar'ın yakınmasına ilişkin olarak verilen 20.12.1993 tarihli son soruşturmanın açılması kararında belirtilen eylem, Küçükçekmece 1. ve 2. İcra Müdürlüklerinin 1991/1839 ve 1991/2410 esas sayılı dosyalarının içeriği karşısında, görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunun öğelerinin ne suretle gerçekleştiği açıklanmadan ve yakınanın senede bağlı alacaklarının tahsili konusunda hiç bir işlem yapmama biçiminde kabul edilen sanığın eyleminin, görevi savsama suçunu oluşturduğu ve sanık hakkında bu eylemden ötürü dava açılmadığı gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle karar verilmesi,
2- Avukat olan sanığın yakınan Hacı'dan Sosyal Sigortalar Kurumu'na verilmek üzere prim borçlarının ödenmesi amacıyla aldığı çeki ciro ederek, karşılığında aldığı parayı ve borçlu Mustafa'dan aldığı çek bedelini yakınana vermeyip gereksiniminde kullanmaktan ibaret eylemlerinin, T.C. Yasasının 510. maddesi kapsamında kaldığı ve bu eylemlerin (suçların) kesintili suç (T.C. Yasasının 80. m.) ya da gerçek içtima (TCY.nın 71-77. mad) hükümlerinden hangisine göre birleşip kaynaştıklarının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin hüküm kurulması,
3- 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca, yargıcın ölçüt olarak gözetmesi gerekirken "geçmişteki durumu ve suç işleme hususundaki eğilimleri" değerlendirilmekle yetinilecek yerde, "ahlaki eğilimi (temayülü)" gibi sanığın kişiliğini incitici deyişleri gerekçeye yansıtmak ve yetki aşımına yol açmak suretiyle gerekçesiz hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanık Nilgün müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas / hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken C.Y. Yasasını n 326/son. maddesinin gözetilmesine, 9.4.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.