 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
Esas No : 1997/1420
Karar No : 1998/1741
Tarih : 3.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ZORLAMA SUÇU
KOŞULUN GERÇEKLEŞME OLANAĞI
SANIĞIN RUHSAL DURUMUNUN SAPTANMASI
KARAR ÖZETİ :1-Birleştirilen dava dosyasıyla ilgili eylemlerden hangisinin kabul edildiği açıklanmalıdır.
Tehdit suçu ile ilgili olarak sanığın suç oluşturan sözlerinin kararda gösterilmesi sonucuna göre;
aa)"....büyüyü bozmazsan seni öldürürüm" sözlerinde "koşulun gerçekleşemez" nitelikte olup olmadığı irdelenerek sonucuna göre TCY.nın 191/1. maddesinin uygulanma yeri olup olmadığının tartışılmaması;
bb) "Kızınızı başkasıyla evlendirirseniz sizi öldürürüm" sözünde de, barıştırmanın yakınıcının gücü ve iradesi dışında bulunması karşısında "zorlama öğesi" oluşmayacağından TCY nın 191/1. maddesinin uygulanmaması yasaya aykırıdır.
2- Yakınıcının büyüsü sonucu sık sık rahatsızlandığını söyleyen sanığın rahatsızlığının ruhsal olduğu saptanırsa TCY.nın 46. ve 47. maddelerinin uygulanma olanağının araştırılması gerekir.
3- Tanığın anlatımının ne suretle hükümlülüğe esas alındığının gösterilmemesi;
4- Gerekçeli kararda sanığın nüfusa kayıtlı olduğu yerin yazılmaması bozma nedenidir.
(765 s. TCK. m. 191/1, 188/1-3, 46, 47)
Zorlama suçundan sanık İsmail hakkında TCY.nın 188/1, 80. maddeleri uyarınca 7 ay hapis ve 350.000 lira ağır para cezalarıyla hükümlülüğüne ilişkin (İzmir Asliye 5. Ceza Mahkemesi)nden verilen 1996/385 Esas, 1997/ 1606 Karar sayılı ve 11.11.1997 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık İsmail tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 6.2.1998 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 16.2.1998 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Birleştirilen dava dosyalarıyla ilgili eylemlerden hangisinin kanıtlandığının ve kabul edildiğinin açıklanarak ve:
a- İlk tehdit suçu ile ilgili olarak sanığın suç oluşturan sözlerinin kararda gösterilmesi sonucuna göre:
aa- "Bana yaptığın büyüyü bozmazsan seni öldürürüm" dediğinin kabulü halinde ileri sürülen koşulun gerçekleşemez nitelikte bulunup bulunmadığı irdelenerek sonucuna göre eylemin T.C. Yasasının 191/1. maddesine uyup uymadığının tartışılmaması,
bb- "Kızınızı başkasıyla evlendirirseniz sizi öldürürüm" dediğinin kabulü halinde ise, suç tarihinde 18 yaşını geçmiş kızını eski nişanlısı sanıkla barıştırmanın yakınıcının gücü ve iradesi dışında bulunması karşısında, zorlama öğesinin oluşmadığı gözetilmeden, T.C. Yasasının 191/1. maddesi yerine, aynı Yasanın 188/3. madde ve fıkrasıyla hüküm kurulması,
b- 2. tehdit suçu ile ilgili olarak: Sanığın yakınıcıyla görüştürmesi için kendisine telefon açtığını ve bu nedenle dükkanına geldiği sırada da polislerce yakalandığını bildiren tanık Mustafa'nın anlatımının ne suretle hükümlülüğe esas alındığının gösterilmemesi,
2- Savunmasında, "Yakınıcı bana büyü yaptı, sık sık rahatsızlanıyorum" diyen sanığın, olayların gelişimi ve tanık anlatımları da göz önünde tutularak rahatsızlığın ruhsal mı yoksa bedensel mi olduğunun sorulması, ruhsal ise suç tarihinde T.C. Yasasının 46. ve 47. maddeleri gereğince ceza yeterliliğini tamamen ya da kısmen kaldıracak bir durumunun bulunup bulunmadığının saptanmasından sonra karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturmayla hüküm kurulması,
3- Gerekçeli kararda sanığın nüfusa kayıtlı olduğu yerin gösterilmemiş olması,
Yasaya aykırı ve sanık İsmail'in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKÜMLERİN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp Sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken C. Y. Yasasının 326/son maddesinin gözetilmesine, 3.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.