 |
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E. 1997/12070
K. 1998/877
T. 11.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ZORLAMA SUÇU
YASAL GEREKÇE
KARAR ÖZETİ : Anayasanın 141, CMUK nun 32, 260 ve 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının tarafları, C. savcısını ve herkesi inandıracak, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması; dosyadaki tüm verilerin, ulaşılan sonucun ve değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, suçun öğeleri sanığın eyleminin ve kabul edilen olayların gösterilmesi ilkelerine uymadan karar verilmesi yasaya aykırıdır.
(2709 s. Anayasa m.141)
(1412 s.CMUK.m.32,260,308/7)
Zorlama suçundan sanık Nedim hakkında, TCY.nın 188/1, 72; 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sanığın 1.900.000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne ilişkin (Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1995/1237 esas, 1996/1053 karar sayılı ve 17.12.1996 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Nedim müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 19.12.1997 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 29.12.1997 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Kabule göre; Anayasanın 141., C.Y. Yasasının 32,260, ve 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, sanıkları, mağdurları, C. savcısını ve de herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay'ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapması ve bu açıdan gerekçelerde disiplin işlemini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, suçun yasal öğeleri, sanığın eyleminin ne olduğu ve kabul edilen olayların gösterilmesi gerekirken, bu ilkelere uyulmadan, yalnızca sanığın iddia olunan suçu işlediği denilerek gerekçeden yoksun karar verilmesi,
2- Yakınanın aşamalardaki (kişisel dava dilekçesi, sulh mahkemesi) ve özellikle 28.3.1996 tarihli ve tanık Sevginin sulh ceza mahkemesindeki 30.9.1993 ve 9.5.1994 tarihli anlatımları karşısında, sanığın eyleminin Türk Ceza Yasasının 191/1. maddesine uyduğu gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanık Nedim müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.2.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.